Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Celal AKIN
Danışman: Mehmet Emin Layık
Özet:
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi’nde
Aile Hekimliğine Başvuran Hastalarda işlevsel sağlık durumunun kronik
hastalıklar ve sosyo-demografik özelliklere göre anlamlı farklılıklar gösterip
göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan kesitsel bir anket çalışmasıdır. Çalışmaya Van YYÜ
Dursun Odabaş Tıp Merkezi Hastanesinde Aile Hekimliğine başvuran 303 hasta
değerlendirildi. Çalışma gönüllük esasına dayanmakta olup 18 yaş üstü 90 yaş
altı 131 kadın ve 169 erkek hasta dahil edildi. Araştırmacılar tarafından
literatür taranarak hazırlanan anket yedi sorudan oluşan sosyo-demografik bilgi
formu ve sekiz sorudan oluşan COOP WONCA ölçeğinden oluşmaktadır. Sorular
çoktan seçmeli ve boşluk doldurma şeklindedir. Kategorik değişkenler arasındaki
ilişkiyi belirlemede Ki-kare testi kullanıldı. Hesaplamalarda istatistik
anlamlılık düzeyi (p<0.05) olarak alınmış ve hesaplamalar için SPSS (ver: 13)
istatistik paket programı kullanılmıştır.
Katılımcı
bireylerin yaşları 18 ile 89 arasında değişmekte olup yaş ortalaması 45,31’dir.
Yaşa bağlı standart sapma 16,53’tür. Katılımcı bireylerin %45,2’si (n=137)
erkek, %54,8’i (n=166) kadındır. Katılımcı bireylerin %53,5’nün (n=162) kronik hastalığı var iken %46,5’nün (n=141)
kronik hastalığı yoktur.
Çalışmamızda artan yaşla birlikte hastaların
ortalama COOP WONCA puanının artığı görülmüştür. Yüksek ortalama COOP WONCA
puanları daha kötü fonksiyonel sağlık durumunu ifade etmektedir. Hastaların
yaşı artıkça işlevsel sağlık durumunun daha kötü olduğu saptanmıştır. Tüm sorularda
yaş ile işlevsel sağlık durumu arasında istatiksel olarak anlamlı sonuç
saptanmıştır ( p<0.01 ).
Çalışmamızda sosyo-demografik özelliklerden
cinsiyetin fonksiyonel sağlık durumu üzerindeki etkili olduğu ve duygu durum
(W2), sosyal faaliyet (W3) ve günlük aktivite (W4) alt başlıklarında kadınların
erkeklere göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek ortalama COOP
WONCA puanları aldığı görülmüştür.
Çalışmamızda eğitim durumunun ile fonksiyonel sağlık
arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Ancak eğitim düzeyinin azalmasına paralel
yükselen COOP WONCA puan değerleri görülmüştür.
Bizim çalışmamızda bireylerin yaşam ortamı ile
fonksiyonel sağlık durumu arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki
bulunmamıştır.
Çalışmamızda evli veya bekâr olan bireylerde eşi vefat eden veya
boşanmışlara göre daha iyi işlevsel sağlık durumu olduğu istatiksel olarak
anlamlı saptanmıştır. Ancak eşi vefat etmiş ve boşanmış kişilerin sayısının
yetersiz olması nedeniyle de bu şekilde bir sonuç yanıltıcı olabilir.
Sağlıklı bireylere göre kronik hastalık bulunan
kişilerde ortalama COOP WONCA puanlarının ve tüm sorularda ortalama puanların
daha yüksek olduğu görülmüştür.
Sonuç
olarak çalışmamız yaşla birlikte işlevsel sağlık durumu ve yaşam kalitesinin bozulduğunu
ve bu da hastaların yönetiminde yaş faktörünün önemini ortaya koymaktadır. Kadın
hastaların özellikle duygu durum, sosyal faaliyet ve günlük aktivitede daha çok
kısıtlandığı ve işlevsel sağlık durumlarının kötü olma eğilimi olduğu görüldü.
Bu nedenden dolayı, bu hastaların işlevsel sağlık durumu ve yaşam kalitesi
basit sorularla belirlenip, gerekli öneri ve tedbirlerin alınması onlara fayda
sağlayabilir. İşlevsel sağlık ve yaşam
kalitesi açısından bekâr veya evli olmanın dul veya boşanmış olanlara göre daha
olumlu sonuçlar verdiği görülmüştür. Eşinden ayrılmaya bağlı yaşanan stres,
fiziksel ve ruhsal anlamda kadını olumsuz yönde etkileyebilir ve işlevsel
sağlık durumunu bozabilir. Bunun bilincinde olup bu tür hastalara yaklaşımda
daha detaylı sorgulama yapma gereksinimi duyulmalı, hastayı anlamaya
çalışılmalıdır.
Kronik hastalıklar bedensel sağlığı, duygu durumu,
günlük aktiviteleri, sosyal faaliyetleri, sağlık durumunu, genel sağlık
durumunu, yaşam kalitesini ve ağrı gibi durumları olumsuz etkiler. Ayrıca
beraber işlevsel sağlığını da bozmaktadır. Herhangi bir işlev de kayıp ya da
sorun olduğundan diğerleri de buna bağlı olarak bozulmaktadır. Ağrısı olan
hastalarda daha kötü duygu durum, günlük aktivite ve sosyal faaliyet olduğu
görülmüştür. Bunlar üzerindeki etkiler nedeniyle kronik hastalıkların
tedavileri kadar yaşam kalitesi üzerindeki etkisi için daha çok çalışmalar
yapılmalıdır. Uzun yaşamak kadar fonksiyonel sağlığın da öneminin büyük olduğu
göz ardı edilmemesi gereken bir konudur ve bunun ön plana çıkarılması
gerekmektedir. Tüm
kronik hastalıkların belli bir oranda işlevsel sağlık durumunu etkilediği,
bireylerin fiziksel veya ruhsal anlamda olumsuz sonuçlarıyla yaşam kalitesini
düşürdüğünü, kendine yetememe olasılığını artırdığı bilinmektedir. Sosyal ve
toplumsal olarak bir sorun oluşturabileceğini öngörüp buna göre bir strateji
geliştirilmelidir. Aile Hekimliğine başvuran hastaların sosyo-demografik
özellikleri ve kronik hastalık bilgisi sayesinde hastaların işlevsel sağlık durumu
hakkında daha detaylı bilgi sahibi olması, hekimin elini güçlendirecektir. Bu
bilgi hekim için, hastasının fonksiyonel sağlık durumunu daha iyi bir düzeye
nasıl getirebileceği konusunda yol gösterici olacaktır. Bireyin işlevsel sağlık
durumu değerlendirilmesi sonucunda, yaşam kalitesi düşük hasta gruplarına yaşam
tarzı değişikliği, fizik tedavi, duygusal destek, evde bakım, koruyucu ve
tedavi edici uygulamayı yapmak hastanın hem yaşam kalitesini yükseltecektir hem
de mortalite ve morbiditeyi azaltacaktır.
Anahtar Kelimeler: İşlevsel sağlık,
COOP WONCA, kronik hastalık, yaşam kalitesi.