Van Gölünden Alınan Su, Sediment ve Balık Örneklerinde Önemli Mikrokirleticilerin Tespiti ve Van Balığı Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi


Oğuz A. R. (Yürütücü), Kaval Oğuz E., Şen F., Öztürk D., Sepil A.

TÜBİTAK Projesi, 2024 - 2026

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Başlama Tarihi: Mayıs 2024
  • Bitiş Tarihi: Mayıs 2026

Proje Özeti

MIkrokirleticiler bulundukları ortamlarda çok düşük konsantrasyonlarda bulunmalarına rağmen canlılar üzerinde çeşitli problemlere neden olan insan yaşam kalitesini arttırmak üzere üretilen kimyasallar veya bu kimyasalların parçalanma ürünleridir. Bu çalışmada, Van Gölü çevresinde yer alan il ve ilçe merkezleri açıklarından alınan yüzey suyu, sediment ve balık örneklerinde yüksek toksik özelliğe sahip fitalatlar, alkilfenol ve alkilfenol etoksilatlar, poliaromatik hidrokarbonlar ve poliklorlu bifeniller gibi mikrokirleticilerin varlığının ve miktarının ilk defa belirlenmesi amaçlanmıştır.

              Van Gölü, Türkiye’nin en büyük gölüdür. Göl, Van ve Bitlis il sınırları içerisinde olup göl çevresinde bir şehir merkezi, çok sayıda ilçe ve küçük yerleşim birimleri bulunmaktadır. Göl, artan nüfusa paralel olarak günden güne kirlenmektedir. Her ne kadar göl ile ilgili bazı kirlilik çalışmaları yapılmış olsa da bu çalışmalar sadece belirli bir kimyasalı veya gölde bazı lokaliteleri kapsamaktadır. Bu çalışmada canlı ve insan sağlığını tehdit edecek çok sayıda kimyasal grubu tüm Van Gölünü temsil edebilecek lokalitelerde yüzey suyu, sediment ve balıklarda belirlenmeye çalışılacaktır. Örneklemelere ek olarak göl çevresindeki yerleşim birimlerinde bulunan arıtma tesislerinden göle dökülen kısımlarından alınan atık sular da değerlendirilerek tesislerin işlevselliği mikrokirleticiler açısından belirlenmeye çalışılacaktır.

               Canlı dokulardaki patolojik değişimler canlının zararlı kimyasallara maruz kalıp kalmadığını gösteren önemli biyoindikatörlerdendir. Bu nedenle, göle endemik Van Balıklarından (İnci kefali, Alburnus tarichi) alınacak solungaç, karaciğer ve böbrek dokuları patolojik olarak değerlendirilecek bu dokulardaki anormallikler belirlenecektir. Diğer kirlilik biyoindikatörlerinden sitokrom P450 ve ısı şok proteini (HSP70) de immünohistokimyasal olarak işaretlenecektir.

               Bu çalışma sayesinde turizm, uluslararası taşımacılık, su sporları ve balıkçılık alanlarında yoğun olarak kullanılan Van Gölünün kirlilik düzeyi hakkında bilgi sahibi olunacaktır. Arıtma tesislerinin mikrokirleticiler açısından etkinliği belirlenecektir. Van Balığının farklı dokuları histolojik olarak incelenip doku patolojileri tespit edilerek bu anormalliklerin popülasyon içerisindeki oranı tespit edilecektir. Elde edilen bu bilgiler yerel yönetimlerle paylaşılarak gölün geleceği için daha etkin önlemler alınması sağlanabilecektir.