Büyükafşar K., Kurt A. H., Onat F.
TÜBİTAK Projesi, 2014 - 2016
Absans epilepsisi, primer idiyopatik jeneralize epilepsiler içinde yer alan ve çocukluk çağında
veya erken adolesan dönemde başlayan, ani ve kısa süreli bilinç kaybıyla beraber seyreden
jeneralize konvülsif olmayan nöbetlerle ve EEG?de diken-ve-dalga deşarjları (DDD) ile
karakterize bir epilepsi tipidir. Epilepsi olgularının bir kısmı bugün mevcut ilaçlara dirençlidir
ve özellikle absans epilepsisi için yeni ilaçlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Rho/Rho-kinaz yolağının pek çok hücresel olaya aracılık eden ve son zamanlarda santral sinir
sisteminde de önemli olaylara katkı sağladığı gösterilen yeni bir hücre içi sinyal ileti
mekanizmasıdır. Ağrı, nöronal hasarlanmada ve inflamasyon, öğrenme ve bellek, kan
basıncının santral düzenlenmesi gibi çeşitli santral olaylara aracılık eder ve bu sistemde
önemli bir ilaç hedefi olabileceği ileri sürülmektedir.
Rho/Rho-kinaz yolağının konvülzif tip epilepsilerde rolü rolünün olduğu gösterilmesine
rağmen, absans tipi epilepside henüz araştırılmamıştır. Dolayısıyla, bu projede absans
epilepsisinin geçerli bir hayvan modeli olan genetik absans epilepsili sıçanlarda (GAERS)
Rho-kinaz enzim inhibitörleri olan fasudil ve Y-27632?nin antiepileptik etkinliği araştırıldı.
Ayrıca, korteksi talamus ve hipokampüste RhoA ve Rho-kinaz enzim düzeyleri ve aktivitesi
değerlendirildi.
ROCK inhibitörleri Y-27632 i.s.v. (7, 20 ve 60 nmol/5?l) ve i.p. (0.3, 1, 3 ve 10 mg/kg)
yollardan uygulandı. Diğer bir ROCK inhibitörü fasudil i.s.v. yoldan 10, 30 ve 100 nmol/5?l ve
i.p. olarak da 1, 3 ve 10 mg/kg dozlarında uygulandı. ROCK inhibitörlerinin farmakolojik
etkileri GAERS?lerin DDD üzerindeki süpressif etkinliği ile değerlendirildi. Diğer taraftan,
GAERS ve wistar (kontrol) sıçanların hipokampüs, talamus ve korteks beyin bölgelerinde hem
RhoA translokasyonu (western blot yöntemi ve ticari kitler ile) hem de ROCK aktivitesi (ticari
kitler ile) değerlendirildi.
ROCK inhibitörü Y-27632 (özellikle 20 nmol/5?l), intraserebroventriküler (i.s.v.)
uygulandığında DDD?lerin sayısını etkilemeksizin hem kümülatif süresini hem de ortalama
süresini baskıladı. Ancak intraperitoneal (i.p.) Y-27632 verilmesi, DDD?ler üzerine etki
etmedi. Diğer bir ROCK inhibitörü olan fasudil i.s.v. uygulandığında DDD kümülatif süre ve
sayısını, injeksiyonu takip eden ilk 20 dakika içerisinde, doza bağımlı olarak azalttı. Bu
azalma uygulanan en yüksek dozda (100 nmol/5?l) anlamlılık gösterdi. Buna karşılık, i.p.
yoldan verilen fasudil DDD?leri baskılamadı. Ticari ELISA kitleri ile yapılan ROCK aktivite
çalışmaları, talamus ve hipokampüste aktivitenin azaldığını buna karşılık kortekste arttığını
gösterdi. RhoA aktivite serilerinde ise Western blot yöntemine göre GAERS?lerde RhoA
translokasyonu kortekste artarken, talamus ve hipokampüste değişmedi. Buna karşılık ticari
ELISA kitlerine göre her üç beyin bölgesindeki RhoA düzeyleri değişmedi.
Sonuç olarak, Rho/Rho-kinaz sinyal yolağı, absans epilepsisinin patofizyolojisinde kısmen
katkısı olabilir ve ROCK inhibitörlerinin antiabsans potansiyeli bulunabilir.