Van Bölgesindeki Ruminantlarda Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Virusu (KKKAV) Enfeksiyonunun Serolojik ve Moleküler Olarak Araştırılması


Babaoğlu A. R. (Yürütücü)

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2020 - 2021

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Temmuz 2020
  • Bitiş Tarihi: Temmuz 2021

Proje Özeti

Kırım-Kongo Kanamlı Ateşi (KKKA) hastalığı dünya genelinde Afrika, Asya, Ortadoğu ve Güneydoğu Avrupa’nın bazı ülkelerinde yaygın olarak görülen bir viral zoonoz hastalıktır. Türkiye’de de 2002 yılından beri bu hastalıkla ilgili ölüm vakaları bildirilmektedir.

Viral zoonoz hastalıkların kontrol mücadelesinde etkili olan faktörler arasında etkenin rezervuarına ve sirkülasyonuna yönelik epidemiyolojik dinamik bilgilerin ortaya çıkması oldukça önemlidir. KKKA virusu doğada enzootik bölgelerde kene-omurgalı-kene döngüleri arasında dolaşmaktadır. Türkiye’de bulunan hayvanlarda bugüne kadar KKKAV enfeksiyonuyla ilgili gerek serolojik gerekse virolojik olarak yapılan çalışmalar sınırlı sayıda olup, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise konuyla ilgili yapılmış herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.

Planlanan bu çalışma kapsamında, Doğu Anadolu Bölgesi’nden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi hayvan hastanesine getirilecek olan ve Van yöresinin farklı ilçelerinde özellikle İran sınırına komşu olan ilçelerde (Çaldıran, Özalp, Saray ve Başkale) yetiştirilen sığır, koyun ve keçilerden toplam 350 adet kan serumu ve anti kuagulanlı kan örneği alınarak; ELISA yöntemi ile kan serumu örneklerinde KKKA virusuna karşı antikor varlığı tespit edilecek; virolojik kontrol ve viremi aşamasında olan hayvanların tespiti amacıyla alınacak EDTA’lı kan örneklerinde ise konvansiyonel RT-PCR yöntemi ile KKKAV nükleik asit tespiti gerçekleştirilecektir.Bu çalışma ile ilk kez Van ve çevre ilçelerindeki ruminantlarda enfeksiyonun epidemiyolojisine yönelik seroprevalansı ve rezervuar hayvanlarında sirküle eden virus yoğunluğunun belirlenmesi ve olası risk değerlendirmesinin yapılması amaçlanmaktadır.

Bu araştırmadan elde edilecek verilerin ileride yapılacak çalışmalarda; saha virusunun genetik karakterizasyonuna, hastalığın epidemiyolojisine, etkili korunma ve kontrol programlarının geliştirilmesine ve aşı çalışmalarına yönelik katkı sağlayacağı düşünülmektedir.