İdiopatik Kafa İçi Hipertansiyon İçin Uygulanmış Lumboperitoneal Şanta Bağlı Gelişen Kafa İçi Hipotansiyon: Olgu Sunumu


Çetin E.

Türk Nöroşirürji Derneği, 29. Bilimsel Kongresi, Antalya, Türkiye, 17 - 25 Nisan 2015, cilt.25, ss.288

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 25
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.288
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Kafa içi hipotansiyon, kafai içinde basınç düşüklüğünün neden

olduğu ortostatik baş ağrısı ile karakterli, subdural sıvı koleksiyonu

ve tonsil fıtıklaşması ile karakterize bir tablodur. Lomber ponksiyon,

spinal anestezi uygulamaları ya da travmaların neden olduğu, bazen de

idiopatik olarak bulunan dural açıklıklara bağlı olarak spinal veya kranyal

alandan beyin omurilik sıvısı (BOS) kaybına veya dehidratasyon, üremi,

diyabetik koma gibi metabolik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Radyolojik olarak, spontan gelişen subdural hematom, tonsil fıtıklaşmasıpakimeningeal kalınlaşma ve kontrast tutulumu ile kuşkulanılan bu

durumun kesin tanısı BOS basıncının düşük olduğunun ve kaçağın

gösterilmesi ile konur.

İdiopatik kafa içi hipertansiyon nadir görülen, baş ağrısı ve görme

kayıplarına neden olan bir durumdur. Tedavisinde lumboperitoneal şant

ile BOS basıncının düşürülmesi sık uygulanır.

Yöntem: Üç yıl önce başka bir merkezde idiopatik kafa içi hipertansiyon

nedeni ile LP şant takıldıktan sonra bir yakınması yokken spontan ve ani

başlayan şiddetli baş ağrısı ile başvuran 53 yaşında kadın hasta sunuldu.

Bulgular: Beyin tomografisinde tek yanlı ince subakut subdural hematom

izlendi, lumboperitoneal şant takılma öyküsü olması nedeniyle yapılan

beyin manyetik rezonans görüntüleme incelemesinde pakimeningeal

belirgin kalınlaşma ve kontrast tutulumu görüldü. Olasılıkla LP şanta

bağlı gelişen kafa içi hipotansiyon düşünüldü. Hastanın LP şantı çıkarılıp

duraplasti yapıldı. LP şantın valvsiz olduğu izlendi. Kontrol tomografide

subdura lhematomun kronikleştiği ve kalınlaştığı görüldü ve tek burrhole

ile hematom boşaltıldı ve tekrar kafa içi hipertansiyon gelişebileceği

düşünülerek ventrikül drenajı yerleştirildi. Baş ağrısı geçen ve kafa içi

basıncı yükselmeyen hastanın drenajı sonlandırıldı. Bir yıl izlem sonrası

hastanın yakınması yoktu.

Tartışma: İdiopatik kafa içi hipertansiyon tedavisinde LP şant

sık kullanılan bir tedavi yöntemidir, ancak LP şanta bağlı kafa içi

hipotansiyon, hatta ölüme neden olan tonsil fıtıklaşması gibi ciddi

komplikasyonlar bildirilmiştir. Bu durumun aşırı BOS drenajı ile ilgili

olduğu bilinmektedir. LP şantların iç çapı çok ince olduğu için BOS

drenajına direnci yüksek olsa da, pompasız bir sistem yerine, belli bir

basınçta BOS boşaltılmasını sağlayan pompalı bir sistem kullanılması, ya

da LP şant yerine ventriküloperitoneal şant tercih edilmesi, nadir görülse

de ölümcül olabilecek bu komplikasyonun önlenmesinde yararlı olabilir.