Aitor Garmendia fotoğraf makinesini, üzerine eğildiği sorunun çözümü için araç olarak kullanmaktadır. Fotoğrafçı, “Tras los Muros“ adlı çalışmasıyla, mezbahalar ve hayvan çiftlikleri gibi hayvan sömürüsü üzerine kurulu işletme ve sektörlerde, duvarların ardında yaşananları insanlara iletmektedir. Garmendia çalışmasını hayvan özgürlüğü için kişisel bir fotoğraf projesi olarak değerlendirirken, özellikle 1970’li yıllardan itibaren yükselişe geçen hayvan hakları hareketinin köşe taşlarından biri olan, “Hayvan Özgürleşmesi” kitabının yazarı Peter Singer’a atıfta bulunmaktadır. Singer, insan ve hayvan arasındaki çatışmayı, hayvan sömürüsü ekseninde ele alırken bu ilişki biçimini türcülük kavramı üzerinden anlamlandırmıştır. Garmendia da, makinesini yönlendirdiği konuya ilişkin düşünsel temellerini, hayvan sömürüsü ve türcülük karşıtlığından almaktadır. Bu kapsamda Garmendia, politik olarak da kendisini konumlandırdığı hayvan hakları ve vegan kimliğine ilişkin söylemin sürdürülmesinde fotoğrafın önemli bir silah olduğunu belirtmekle birlikte, hazırlamış olduğu rapor ve analizlerle hayvan haklarına ilişkin ihlalleri ortaya koymaktadır.

Garmendia’nın çalışmasında düşünsel temellerini ve odaklandığı sorunları belirleyen çerçeve, hayvan sömürüsü ve türcülüktür. Diğer taraftan yöntem olarak bakıldığında Garmendia’nın çalışmasını ortaya koyma biçimi, fotoğrafın toplumsal bir rol üstlendiği ve sorunlara ışık tutarak onlara ilişkin çözüm aramaya yönelik çabayı da gerektiren, Toplumsal Belgeci yaklaşıma dahil edilebilir. Bu doğrultuda çalışmamızda; Aitor Garmendia’nın hayvan sömürüsüne ilişkin düşünsel temelleri Peter Singer ve türcülük kavramı kapsamında ele alınacaktır. Ardından Toplumsal Belgeci fotoğraf yaklaşımının tarihsel temelleri ve bu temeller üzerine kurulu olan geleneği çerçevesinde ortaya konulmuş olan örneklerle karşılaştırılarak Garmendia’nın çalışmalarında Toplumsal Belgeci yaklaşımın izleri sürülecektir.