Primer İntrameduller B Hucreli Non-Hodgkin Lenfoma: Olgu Sunumu


Çetin E.

Türk Nöroşirürji Derneği, 28. Bilimsel Kongresi, Antalya, Türkiye, 4 - 08 Nisan 2014, cilt.24, ss.311

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 24
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.311
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Merkezi sinir sistemi primer lenfomaları oldukça nadirdir ve tüm

merkezi sinir sistemi tümörlerinin %0,3-1,5’unu oluşturur, bunların da

ancak %3,3’ü omurilik içinde görülür. Primer omurilik yerleşimli olguların büyük bir kısmı servikal-üst torakal yerleşimliyse de konus da dahil olmak

üzere her seviyede görülebileceği bildirilmiştir.

Yöntem: Konusta yerleşmiş primer intramedüller lenfoma saptanan 55

yaşında kadın olgu sunuldu.

Bulgular: Daha önce bilinen bir hastalığı olmayan ve 1 aydır sol bacağında

güçsüzlük gelişen 55 yaşında kadın hasta konus içinde kitle saptanarak

kliniğimize yönlendirildi. Muayenesinde sol bacakta proksimalde 1-2/5,

distalde 3/5 kas gücüyle giden monoparezi mevcuttu. Spinal manyetik

rezonans görüntülemede T12-L1 düzeyinde konus içinde yerleşmiş,

yaygın boyanma gösteren 41x14 mm boyutlarında kitle ve L2 düzeyinde

filum terminalede 9 mm çaplı benzer bir kitle izlendi. Başka kranyal ya da

spinal lezyon saptanmadı. Metastaz taramasında başka sistemik lezyon

izlenmedi. Periferik kan yaymada özellik saptanmadı. Hasta konustaki

kitlenin çıkarılması amacıyla ameliyat edildi, ancak belirgin sınırları

olmayan kitleden sadece biyopsi alınabildi ve duraplasti yapıldı. Patolojik

inceleme sonucu B hücreli, büyük hücreli, yüksek dereceli nonHodgkin

lenfoma olarak bildirildi. Ebstein-Barr virüsü ve HIV serolojisi negatif

bulundu. Bir hematoloji merkezi tarafından tedavisine devam edilen

ancak yaygın sistemik hastalığı gelişen hasta 3 ay sonra kaybedildi.

Tartışma: Oldukça nadir olsa da, primer intramedüller tümörlerde

lenfoma da ayrıcı tanıda akılda tutulmalıdır. Radyolojik olarak iyi sınırlı

gibi gözükse bile nöral dokuda yaygın infiltrasyona neden olan bu

tümörlerde biyopsi alınıp kanalın genişletilmesi ve ardından onkolojik

tedavi yapılması uygundur.