Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Bahçe Bitkileri (Dr), Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: YEKBUN ALP
Danışman: Suat Şensoy
Özet:
Bu çalışmada, farklı gübre uygulamalarının taze fasulye bitkisinde meydana getirdiği morfolojik, biyokimyasal değişimlerin saptanmasının yanı sıra tohum verim ve kalite özellikleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla 2019 ve 2020 yıllarında Van İli Tuşba İlçesi Göllü Köyü mevkiinde tesadüf blokları deneme desenine göre yürütülmüştür. Araştırmada bitkisel materyal olarak Sazova 1949 bodur fasulye çeşidi kullanılmıştır. Arazi denemesi 4 tekerrürlü ve kontrol haricinde 4 farklı gübre (Kimyasal, organomineral, sığır ve solucan gübresi) uygulaması ile yürütülürken, tohum testleri ise hızlı yaşlandırma öncesi ve sonrası olmak üzere 3 tekerrürlü ve kontrol haricinde 3 priming (Hidropriming, cow urine priming ve vermipriming) uygulaması ile yürütülmüştür. Çalışmada morfolojik birçok özelliğin yanı sıra, tane verimi, bitki başına verim, dekara verim ve 1000 dane ağırlığı, tohumda toplam antioksidan kapasitesi, toplam fenolik içeriği, mineral madde içeriği, organik asit içeriği, fenolik bileşik içeriği, elektriksel iletkenlik, ortalama çimlenme süresi, çimlenme yüzdesi, çimlenme indeksi (hızı), ortalama çıkış süresi, çıkış yüzdesi, çıkış indeksi (hızı) özellikleri incelenmiştir. Çalışma sonucunda; incelenen özellikler bakımından farklı gübre uygulamalarının istatistiki olarak farklı sonuçlar verdiği, organomineral ve solucan gübrelerinden kontrol grubuna göre daha yüksek sonuçlar elde edildiği ve genellikle kimyasal gübreye eşdeğer veya daha iyi sonuçlar alındığı belirlenmiştir. Tohum testlerinde ise; priming uygulamalarından elde edilen sonuçların nispeten daha iyi olduğu ve en iyi sonuçların hidropriming ve vermipriming uygulamasından elde edildiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, sürdürülebilir bir dünya açısından fasulye yetiştiriciliğinde gübre uygulamalarının kimyasal gübre uygulamasına alternatif olarak kullanılabileceği ve ekim öncesi yapılacak uygun priming uygulamaları ile zamandan tasarruf ve daha sağlıklı bitkiler elde edilebileceği sonucuna ulaşılmıştır.