Kasım Tevfik'in Romanlarında Erkeklik Olgusu


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Murad Kafi

Danışman: Mehmet Şirin Çıkar

Özet:

Kasım Tevfîk’in Romanlarında Erkeklik Olgusu

 

ÖZET

 

“Kasım Tevfîk’in Romanlarında Erkeklik Olgusu’’ adlı bu çalışmada Ürdünlü yazar Kasım Tevfîk’in yazmış olduğu romanlarda ortaya konulan çeşitli erkeklik olguları ele alınmaya çalışılmıştır. Buradan hareketle erkeğin statüsünü kullanarak, ailede, toplumda veya iş yerinde karşısındaki zayıf erkek ya da kadın bireyi yönlendirmesi veya baskılaması ile ilgili yaşanılan toplumsal sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca bu çalışmada erkeklik olgusunun başkalarına baskı uygulama, haklarını gasp etme, fikirlerini göz ardı etme ve dışlama konusundaki bireysel olarak verdiği kararları ve düşünce tarzını yönlendiren sebepler, mercek altına alınmaya çalışılmıştır.

Kasım Tevfik’in romanlarına konu olan toplumlardaki erkeklik olgularının baskın düşünce tarzı ve bu düşünme şeklinin yansımaları ortaya konulmaya çalışılırken kendini kanıtlama ve üstünlük sağlama eğilimindeki erkeğin uyguladığı yersiz baskı ve şiddete maruz kalıp onun haksız egemenliğinden mustarip olan kadın tarafı ele alınmıştır. Bununla beraber çalışmada romanların, gerçek ortam ve olaylardan pek uzak olmayan hayali ortamlardaki toplumsal sorunlara çözüm getirme konusundaki rolüne yer verilmiştir. Nitekim roman; materyalini, olay ve olay örgüsünü gerçeklerden esinlenerek oluşturan bir edebiyat dalıdır. Romancı, gizlenmiş gerçeklere dokunabilme, sebep ve sonuç ilişkisinin fert ve topluma dair yansımalarına ulaştıracak analizleri yapma ve toplumdaki sakıncalı tabuları kırma yetkisini kendisinde görür.

Bu çalışmada tanımlayıcı, analitik ve eleştirel yöntem takip edilmiş kimi zaman da psikolojik metotlar esas alınmıştır. Ayrıca Kasım Tevfik’in romanlarında geniş yelpazede anlatılan erkeklik olguları ele alınmaya dikkat edilmiş ve anlatılan olguların ortamları ve tarzları değişse de hepsi ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Söz konusu çalışma önsöz, giriş, üç bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Önsöz bölümünde çalışmanın amacı, önemi, ele aldığı sorunları, gereklilikleri ve çalışmada takip edilen metot ortaya konulmuş ardından da benzer çalışmalara değinilmiştir. Bununla birlikte çalışmanın diğer çalışmalara göre farklı yönleri anlatılmıştır.  Giriş kısmında ise genel olarak Arap romanı ve Ürdün romanı hakkında kısaca bilgi verilmiş ardından da Arap romanlarındaki ataerkillik-erkeklik meselesine değinilmiştir.

Devamında ise, Kasım Tevfik’in kişisel, meslekî ve edebî hayatı hakkında bilgiler verilmiştir. Ayrıca yazarın, farklı olgularla erkeklik meselesini romanlarında genel olarak olumsuz bir şekilde sunuşu ele alınmış olup eserlerindeki erkeklik olgularının olumsuz yansımalarından örnekler verilmiştir. Erkeklik olgularının yansıttığı olumsuzluk ise çalışmamızın ana konusunu oluşturmuştur. Bu olguların yarattığı olumsuzluklar, özellikle de doğu toplumlarının günlük yaşantılarının detaylarında kaybolmayan ve kendini aşikâr bir şekilde belli eden toplumsal bir sorunu teşkil etmektedir. Güçlü erkeğin, zayıf erkeğe veya kadına iktidar veya otorite kurması konusunu canlandıran örneklerin tek bir yazarın -ki o da Kasım Tevfik’tir- eserlerinde yoğun bir şekilde geçmesi üzerine araştırmanın seçimi bu konudan yana olmuştur. Aynı şekilde çalışmada Kasım Tevfik’in Arap ve Ürdün romanı konusundaki yeri ve konumu ele alınmış ve bir romancı olarak sahip olduğu üslûbu ortaya konulmuştur.

Çalışmanın teorik kısmı olarak görülen birinci bölümde çalışmanın ana başlıklarının sözcük anlamlarına göre dağılımı yer almış olup, bunlar: Ataerkil-erkeklik sistemi, erkeklik, olgu ve bunlara ek olarak ‘’erkeklik olgusunun’’ kazanılmış anlam ve kavramı açıklanmıştır.  Ardından da Ataerkil-erkeklik sistemi başlığının altında bunun anlamı, oluşumu, özelliklerinden ve ayrıca bu kavramın Araplar ve batıdaki tarihsel köklerinden bahsedilmiştir.

Ayrıca bu çalışmada Anaerkil sisteminin, iktidar erkeğe karşı olan taassup, taraf tutma ve kadına uygulanan şiddet gibi birçok açıdan ataerkil sistemiyle ilişkisine değinilmiştir.  Bu teorik kısımda amaçlanan hedef; Ataerkil-erkeklik sistemindeki erkeklerin, kadın veya erkek olsun zayıf olan karşı tarafa iktidar kurmasına yetki veren ve aynı zamanda toplumsal, kabileci veya kurumsal düzen tarafından mubah kılınan zihniyetin arka planına ışık tutmaktır.

Çalışmanın ikinci ve üçüncü bölümlerinde çalışmanın pratik kısmından ibarettir. İkinci bölümde; Kasım Tevfik’in, romanlarında hayali karakterlerle canlandırarak sunduğu çeşitli erkek olguları ele alınmıştır. Baba, dede, erkek kardeş, eş, oğul, erkek torun gibi aile bireyleri ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise, Müslüman veya Hristiyan gibi din adamı ve öğretmen, muhtar gibi resmi bir statüye sahip olan farklı çevrelerdeki karakterler, bu karakterlere ek olarak iş sahibi, iktidarla bağlantısı olanlar, devletin yüksek rütbeli adamları tarafından desteklenenler gibi iktidar sahibi ve devlet adamları statüsündeki olgular da ele alınmıştır. Bu karakterler çalışmanın bilimsel ana konusu olarak belirlenerek sıralanmıştır. Uygulama kısmındaki olguların içinde devlet adamları ve tayfalarından söz edilmesi üzerine iktidardaki erkek olguları birinci taraf, iktidarın otoritesine tabi olan diğerleri özellikle de kadınların oluşturduğu grup ise ikinci taraf olarak belirlenerek her iki taraf arasındaki ilişki ve bu ilişkiyi etkileyen faktörler araştırılmıştır.

 

 


Yine uygulama bölümlerinde, erkeklik olgularının zayıf ve kendisine mahkûm olan karşı tarafa dair tutum ve davranışlarını etkileyen ve yönlendiren psikolojik yapılarını inceleme suretiyle konunun derinlerine inilmiştir. Sosyal ve psikolojik çalışmalara dayanarak her olgunun davranış biçimi analiz edilmiş olup ben ve o arasındaki ilişkiyi bulmaya çalışılarak bu ilişkinin zihinsel yapısı anlaşılmaya çalışılmıştır. Erkek otoritesinin ve iktidarının kurbanı olan; isimleri, özellikleri, ailedeki veya toplumdaki yerleri faklı olan birçok olgu sunulmuş olup birinci kurban olarak anne, kız kardeş, eş, kız… gibi ıstırap çeken kadına odaklanılmıştır.

Çalışmada bu ilişkilerin ve sonuçlarının boyutlarını belirleme konusunda analitik ve eleştirel yöntem kullanılmıştır. Bu yöntemler kullanılırken Kasım Tevfik’in kendi bakış açısıyla olayları görme ve okuma konusundaki sanatsal kişiliği ortaya konulmuştur. Yazarın bu yeteneği ona, adaleti gözetmeksizin özellikle kadının evlilik, eğitim ve özgürlük konusundaki en basit haklarını hiçe sayarak erkeğe yüksek rütbeler ve yetkiler veren doğu toplumlarının kırmızı çizgilerini aşmasına imkân vermiştir.

Sonuç kısmında ise; çalışmayla ilgili varılan sonuç ve konuyla ilgili öneriler sunulmuştur. Bu sonuçlardan en önemlisi: edebiyatçının, toplumdaki rolünün büyük önem arz etmesinden ötürü, bu rolünü icrâ ederken toplumun gizli kalmış veya gözler önünde olan sorunlarını açığa çıkarmak için bazen kırmızı çizgileri aşması, bazı örf ve adetlere karşı çıkması gerektiği, bazı edebiyatçıların da bu konuda pek cesur davranmadığıdır.

Bu çalışmada erkeğin, kadın üzerinde kurduğu iktidar meselesi, henüz aşılmamış engebeli bir yol olduğu ve birçok inançsal, dini değer ve hükümlerin erkeğin, kadının üzerindeki otoritesinin devamlılığını garanti altına almaya yönelik olduğu görülmüştür. Bu otorite, çoğu zaman din, namus ve iffet kisvesi altına bürünmüş olup edebiyat alanında kaleme alınması pek kolay olmayan konulardır. Bu yüzden Arap edebiyatının daha geniş ve özgür bir ortama ihtiyacı var ki edebiyatçıya gizliyi keşfetme, sahte gerçekleri yıkma, ortamı gerici örf ve adetlerden temizleme yetkisi verilsin.  Ayrıca bu konuları ele alan edebiyatçının, bu meselelerinin isimlerini ima yoluyla değil de aşikâr bir şekilde zikredebilmesi gerekmektedir. Kasım Tevfik de çağımızın kapalı kapıları çalarak gerçeği arayan, cesur roman akımının yeni haritasını çizen sayılı edebiyatçılarından biri olmuştur.