Uluslar Arası Jeomorfoloji Sempozyumu, Manisa, Türkiye, 6 - 08 Ekim 2022, ss.71-72
Güneydoğu Toros orojen kuşağında, Anadolu’nun makro morfotektonik yapılarından biri
olan Bitlis Zagros Bindirme Kuşağı (BZBK), bölgesel sismik süreçleri denetlemenin yanı sıra
jeomorfik yapının şekillenmesinde de etkili olmuş tektonik bir sistemdir. Maraş’ın
kuzeydoğusundan başlayarak Hürmüz Boğazı’na kadar KB-GD gidişli bu zon boyunca gelişmiş
geniş karstik depresyonlar tektoniğin kontrolünde gelişmekle birlikte tektonik süreçleri
anlamada önemli referans kaynakları arasındadır. Bu bağlamda bu çalışmada ele alınan ve Van
Gölü güneyinde, BZBK hattında, Bitlis Masifi üzerinde konumlu Uzuntekne ve Melkuşan polyeleri
örneklem olarak seçilmiştir. Uzuntekne Polyesi (2240 m) K-G gidişli bir fayın çöken batı
bloğunun karstlaşması sonucu gelişmiş tektono-karstik bir depresyondur. Melkuşan Polyesi
(2640 m) ise KD-GB gidişli bir tektonik havzanın (tünemiş senklinal) karstlaşmasıyla gelişim
sağlamıştır. Her iki polye de tektonik hatları takip eden drenaj sisteminin bölgesel yükselim
sonucu asılı kalması ve glasyo-flüvyal süreçlerin yerini karstik süreçlerin almasıyla
şekillenmiştir. Yapısal polye karakterinde olan depresyonların ilksel evriminde (birinci
aşamada) lokal tektonik süreçler (faylanma, senklinal gelişimi) etkin olsa da karstlaşmanın asıl
gelişimi (ikinci aşama) Pliyo-Kuvaterner’deki bölgesel yükselime bağlıdır. Bölgede Sortkin,
Norduz ve Botan vadilerinde görülen farklı seviyelerdeki taraça sistemleri, asılı mağara ve karst
kaynaklarının varlığı yükselim mekanizmasını ayrıca gösteren jeomorfik kanıtlardır. Melkuşan
Polyesi tabanında 2640 metrede oluşum halinde obrukların olması (örtü çökme dolini) ve polye
yamaçlarında yer alan diğer dolinlerin iç içe gelişmesi; Uzuntekne Polyesi’nin batısında asılı
karst oluşumlarının varlığı Kuvaterner’in son dönemlerindeki yükselmeyi ve bu yükselmeye
bağlı iç içe/çok dönemli karstın geliştiğini yansıtmaktadır. Nitekim bölgede yapılan çalışmalarda
üst Miyosen’den itibaren tektoniğin karakter değiştirerek yatay hareketlerden ziyade dikey
hareketlere dönüştüğü, Pliyosen’den itibaren yükselmenin hız kazandığı, yükselmenin
Pleyistosen’de de devam ettiği, son 1.6 milyon yılda ise yükselim hızının giderek arttığı
belirtilmiştir. Bununla birlikte Güneydoğu Toroslar üzerinde yer alan Erkenek, Göllü, Püren ve
Karagöz gibi polyelerin ve karstik şekillerin (Masiro Kanyonu vs.) gelişiminde de bölgesel
yükselimin belirleyici olduğu ifade edilmiştir. Bütün bunlar BZBK’nin güneye devrik ters fay
sistemleriyle sürüklenmesinin yanında up-lift mekanizmasıyla yükseldiğini, bu yükselimin > 0,5
mm/yıl olduğu ve yükselmeyle birlikte yüksek dağ karstlaşmasına ait Uzuntekne ve Melkuşan
gibi Anadolu’nun en yüksek polyelerinin geliştiğini göstermektedir. Tüm Toros silsilesi
içerisinde Güneydoğu Toroslar düşünüldüğünde litolojinin karstlaşma sürecine etkisi sınırlıdır.
Bu duruma rağmen Güneydoğu Toroslarda polyelerin gelişimi tektonizmanın güçlü etkisini
göstermektedir.