Birleşik Devletler’de İç Savaş sonrası Afrikalı Amerikan vatandaşların özgürlüklerini elde etmeleri, Güneyli devletlerde bir endişe durumuna yol açmıştır. Özgürlüğüne kavuşan köleler yüzünden etkilerini kaybettiğini hisseden Güneyli beyaz vatandaşları bir endişe durumu sarmıştır. Bu durumun kabul edilemez olduğunu öne süren Güneyli devletler, ‘renkli insanlarla’ eşit koşulda yaşamanın onlara iş kaybına, hayati tehlikelere mâl olabileceğini savunarak çeşitli önlemler aramaya koyulmuşlardır. İstedikleri, tıpkı eskisi gibi, renkli insanlar üzerinde tam anlamıyla bir hakimiyet olmuştur. Çeşitli sorunlar ve bahaneler sunarak birçok beyaz politikacıyı etkileri altına alıp, görünürde insancıl olan Jim Crow Yasalarının yürürlüğe konmasını sağlamışlardır. Bu yasalar ışığında, beyaz insanlar ve Afrikalı Amerikalı insanlar arasında “ayrı ama eşit” mottosu altında bir yasalar bütünü yürürlüğe konmuştur. Jim Crow Yasaları, beyaz insanlar ile renkli insanlar arasında, yaşamın bütün alanlarını kapsayan, ayrımcı yasaları oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, önceki dönemlerde Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Jim Crow Yasalarını ve Black Kodları objektif bir bakış açısıyla değerlendirmektir.

Anahtar Kelimeler: Ayrımcılık, Jim Crow Yasaları, Eşit, Kara Kodlar, İnsancıl