9th TURKISH CONFERENCE ON EARTHQUAKE ENGINEERING, İstanbul, Türkiye, 2 - 03 Haziran 2021, ss.808-814
Her deprem sonrası mevcut betonarme
binalar önemli hasarlar görmekte ve bu hasarların bir kısmı can kayıpları ile
sonuçlanmaktadır. Maddi kayıpların bir kısmı telafi edilebilir fakat can
kayıpları hiçbir zaman kabul edilemez. Bu sebeple mevcut betonarme binaların
hızlı bir şekilde değerlendirilerek deprem performanslarının ortaya konması,
problemli binaların tespit edilerek güçlendirme veya yıkım çalışmalarının erken
başlaması olası bir depremde ortaya çıkacak can kayıplarının azaltılmasını
sağlayacaktır. Bu kapsamda geliştirilmiş ve literatürde kendine yer bulmuş
hızlı değerlendirme yöntemleri ikiye ayrılmaktadır: sokak taraması ve ön
değerlendirme yöntemleri. Sokak taraması yöntemleri tekil bir bina yerine
belirli bir bina stoku içindeki problemli olanları tespit etmekte fakat binanın
taşıyıcı sistem elemanları ile malzeme kalitesini dikkate almadıklarından
çeşitli hatalara sebep olmaktadır. Aksine ön değerlendirme yöntemleri taşıyıcı
sistem elemanlarının boyutsal özellikleri, malzeme kalitesi vs. daha detaylı
bilgiler ile değerlendirme yapmayı esas aldığından nispeten daha sağlıklı
sonuçlar vermektedir ve bu yöntemler tekil binanın deprem performanslarının
belirlenmesi için de kullanılabilmektedir. Bu çalışmada Türkiye verileri
dikkate alınarak ve etki/kapasite oranı tabanlı olarak geliştirilen 8 adet
(Sucuoglu ve Yazgan, 2003; Yakut, 2004; Boduroğlu vd. 2004; Temur (DURTES),
2006; Tezcan vd. (P25), 2011; Sucuoğlu vd. 2015; Kaplan vd. 2018; Erdil ve
Ceylan (MVP), 2019) ön değerlendirme yönteminin Van depremlerinden etkilenen
146 binanın deprem performansını ne derece doğru tahmin ettiği belirlenmeye
çalışılmıştır. İnceleme konusu binaların 69 adedi deprem sonrası onarım ve
güçlendirme ile tekrar kullanılabilecek binalar (düşük riskli binalar, DRB)
olmasına karşın 77 bina ya ağır hasar görmüş ya da yıkılmış olduğundan (yüksek
riskli binalar, YRB) deprem sonrası kullanımı mümkün olmayan binalardır.
Karşılaştırmalar hem DRB hem de YRB için ayrı ayrı yapıldıktan sonra nihai
doğru tahmin oranları belirlenmiştir. Nihai doğru tahmin oranları sonucunda bu
çalışmada göz önüne alınan binalar için MVP yönteminin toplamda %93.8, Yakut
(2004) yönteminin %87, Sucuoğlu ve Yazgan (2003) yönteminin %84.9, Boduroğlu
vd. (2004)’ün %82.2 ve P25 yönteminin %80.1 oranında iyi tahminler yaptığı belirlenmiştir.
Genel olarak yöntemlerin doğru tahmin yüzdelerinin %80 ve üzerinde olduğu,
nispeten düşük tahmin yüzdesine sahip yöntemlerde ise yöntemde kullanılan sınır
değerlerin revize edilmesi ile doğru tahmin yüzdesinin arttığı görülmüştür.
Mevcut yöntemler farklı sayıda bina verisine ihtiyaç duymaktadır. En az veriyi Sucuoğlu
vd. (2015) 11 veri ile kullanmakta, en fazla veriye ise (22 ile) P25 yöntemi
ihtiyaç duymaktadır.