14 th INTERNATIONAL CONGRESS ON SOCIAL, HUMANITIES, ADMINISTRATIVE, AND EDUCATIONAL SCIENCES IN A CHANGING WORLD, Ankara, Türkiye, 6 - 08 Kasım 2024, ss.86-89
Sadece iş dünyasında değil, akademik alanda ve günlük yaşamda da
yabancı dil bilmek büyük avantajlar sağlamaktadır. Ayrıca yabancı dil
öğrenmek, bireylerin zihinsel esnekliklerini artırarak bilişsel
gelişimlerine de katkı sağlamaktadır. Yukarıda da ifade edildiği gibi bu önemi nedeniyle, ilkokuldan üniversiteye kadar her öğretim
kademesinde bireylere İngilizce öğretilmektedir. Türkiye’de uzun yıllar İngilizce öğretilmesine ve bu konu üzerinde çok durulmasına rağmen, yeterli verim alınamamakta, İngilizce öğretiminde sorunlarla
karşılaşılmaktadır. Bu araştırmanın amacı, İngilizce öğretimini
zorlaştıran faktörlere ilişkin olarak öğretmen görüşlerini belirlemektir.
Araştırmada nitel çalışma desenlerinden “durum çalışması” deseni
kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2023-2024 öğretim
yılında farklı öğretim kademelerde görev yapan on İngilizce öğretmeni oluşturmaktadır. Katılımcılar, tesadüfî olmayan örnekleme
yöntemlerinden amaçlı örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir.
Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından hazırlanan görüşme
formu ile toplanmıştır. Görüşme sorularının cevapları öğretmenlerden
yazılı olarak alınmıştır. Araştırmanın verileri içerik analizi tekniğinden
yararlanılarak analiz edilmiştir. Katılımcılara göre İngilizce öğretiminde karşılaşılan öğrenci kaynaklı problemler arasında; öğrencilerin isteksizliği ve ön yargıları yer almaktadır. Katılımcılara göre İngilizce öğretiminde sistemden kaynaklı engeller arasında; mevcut kaynakların yetersiz olması, kaynakların işitsel ve görsel açısından yetersiz olması, haftalık ders saatinin yetersiz olması, öğrencilerin seveceği etkinliklerin az olması, sınıf mevcudunun yüksek olması, geleneksel oturma düzeninin kullanılması, LGS sınavının yazılı test biçiminde uygulanması gibi faktörler yer almaktadır. İngilizce öğretim programı yeniden gözden geçirilmesi, ünite sayısının azaltılması, ders kitaplarının yeniden tasarlanması, işitsel ve görsel ögelere daha fazla yer verilmesi, sınıf mevcutlarının azaltılması, iletişime dayalı etkileşimli sınavlara yer verilmesi önerilebilir.
Knowing a foreign language provides significant advantages not only
in the business world but also in academic fields and daily life.
Additionally, learning a foreign language enhances cognitive
development by increasing individuals' mental flexibility. As mentioned
above, due to this importance, English is taught at all educational
levels, from elementary school to university. Despite the long-term
focus on teaching English in Turkey and significant efforts in this area,
sufficient efficiency has not been achieved, and various issues are encountered in English education. The purpose of this research is to
determine teachers' perspectives on the factors that make English
teaching difficult. The study used the "case study" design, which is
one of the qualitative research methods. The study group consists of
ten English teachers working at different educational levels during the
2023-2024 academic year. Participants were selected through
purposive sampling, a non-random sampling method. The data were
collected using an interview form prepared by the researchers. The
responses to the interview questions were obtained in writing from the
teachers. The data were analyzed using content analysis. According to
the participants, student-related problems encountered in English
teaching include students' lack of motivation and prejudices. According
to the participants, system-related obstacles in English teaching
include inadequate resources, insufficient auditory and visual
materials, limited weekly class hours, a lack of activities that students
would enjoy, large class sizes, the use of traditional seating
arrangements, and the implementation of the LGS exam in a written
test format. It is suggested that the English curriculum be revised, the
number of units reduced, textbooks redesigned, more emphasis
placed on auditory and visual elements, class sizes reduced, and
communication-based interactive exams implemented.