Acta Odontologica Turcica, cilt.41, sa.3, ss.88-93, 2024 (Hakemli Dergi)
AMAÇ: Bu araştırmada farklı iskeletsel maloklüzyona sahip
bireylerde septum deviasyonu varlığının değerlendirilmesi
amaçlanmaktadır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Araştırma Sınıf I, Sınıf II ve Sınıf III
iskeletsel maloklüzyonun her birinde 53 birey olmak
üzere toplam 159 bireyin konik ışınlı bilgisayarlı tomografi
görüntüleri üzerinde gerçekleştirildi. Nasal septum
deviasyonu hafif (tip 1; <9°), orta (tip 2; 9-15°) ve şiddetli
(tip 3; >15°) olmak üzere üç grupta incelendi. Ayrıca farklı
maloklüzyonlarda konka bülloza varlığı değerlendirildi.
Veriler istatistiksel olarak Ki-kare testi ve tek yönlü varyans
analiz (ANOVA) ile analiz edildi. İskeletsel maloklüzyonlar
ve deviasyon tipleri arasındaki ilişki ise Cramèr’s V analizi
ile tespit edildi.
BULGULAR: Sınıf I iskeletsel maloklüzyona sahip bireylerde
tip 2 ile tip 3 arasında Sınıf II iskeletsel maloklüzyona sahip
bireylerde ise tip 1 ile tip 3 arasında istatistiksel bakımdan
anlamlı farklar bulunmaktadır (sırasıyla p=0.046; p<0.01).
Sınıf III iskeletsel maloklüzyona sahip bireylerde ise
deviasyon tipleri arasında farklılık gözlenmemiştir. Ayrıca
iskeletsel maloklüzyonlar ile deviasyon tipleri arasında
zayıf bir korelasyon tespit edilmiştir (Cramèr’s V =0.213).
Konka bülloza ve deviasyon tarafı bakımından gruplar
arasında anlamlı bir farklılık gözlenmedi (p=0.215).
SONUÇ: Sınıf I ve II iskeletsel maloklüzyona sahip bireylerde
deviasyon tipi bakımından anlamlı farklılık gözlense de
deviasyon şiddetinin artması ile iskeletsel maloklüzyonlar
arasında zayıf bir korelasyonun olduğu gözlendi.
ANAHTAR KELİMELER: Konka bülloza; nazal s
OBJECTIVE: The aim of this study was to evaluate the
presence of deviated septum in individuals with different
skeletal malocclusions.
MATERIALS AND METHOD: The study was performed on
cone beam computed tomography images of a total of
159 individuals, 53 in each Class I, Class II, and Class
III skeletal malocclusion. Nasal septum deviation was
analysed in three groups as mild (type 1; <9°), moderate
(type 2; 9-15°), and severe (type3; >15°). In addition,
the presence of concha bullosa in different skeletal
malocclusions was evaluated. The data were analyzed
statistically using the Chi-square test and One-way
Analysis of Variance (ANOVA). The relationship between
skeletal malocclusions and types of deviation was
determined using Cramèr’s V analysis.
RESULTS: There are statistically significant differences
between type 2 and type 3 in individuals with Class
I skeletal malocclusion and between type 1 and type
3 in individuals with Class II skeletal malocclusion
(p=0.046; p<0.01 respectively). In individuals with Class
III skeletal malocclusion, no difference was observed
between deviation types. In addition, a weak correlation
was found between skeletal malocclusion and deviation
types (Cramèr’s V = 0.213). No significant difference was
observed between the groups in terms of concha bullosa
and deviation side (p=0.215).
CONCLUSION: Although a significant difference was
observed in terms of deviation type in individuals with
Class I and II skeletal malocclusion, a weak correlation
was observed between the increase in deviation severity
and skeletal malocclusions