5. Uluslararası GAP Sosyal Bilimler Kongresi, Gaziantep, Türkiye, 3 - 05 Nisan 2020, ss.29-30
İlk insanla birlikte ortaya çıkıp insan hayatının ayrılmaz bir parçası olan din, geçmişte olduğu
gibi günümüzde de üzerinde en çok tartışma yapılan fenomenlerden biridir. Zira dünyada
meydana gelen önemli olaylar şu ya da bu şekilde dinle irtibatlandırılmaktadır. Bütün dünya
ülkelerinde Din eğitimine ihtiyaç var mı yok mu, var ise “dini bir faaliyet” mi yoksa “eğitimsel
bir faaliyet” mi olduğu sürekli tartışılmaktadır. Ancak din eğitimiyle ilgili tartışmaların odak
noktasını “dinin nasıl öğretileceği” hususu oluşturmaktadır. Eğitimde öncü bir role sahip olan
Avrupa ülkelerinin din eğitimi uygulamaları farklı bir dini geleneği barındırması nedeniyle din
bilimleri açısından dikkate değer bir konudur.
Özellikle ikinci dünya savaşıyla birlikte Doğudan Batıya yaşanan hızlı nüfus göçü Avrupa
toplumunun sosyo-kültürel yapısını değişik bir renge büründürmüştür. Hayat standartlarının
yüksek olması nedeniyle bu göç ve değişim dalgası günden güne artmaktadır. Hristiyan bir dini
geleneğe sahip olan Avrupa toplumu bu dönüşüm süreci içerisinde farklı din ve kültür
geleneğine sahip insanları barındırması nedeniyle “çok kültürlü” toplum olarak
nitelendirilmektedir. Bu çok kültürlü toplum yapısı içerisinde her Devlet, vatandaşlarının din
eğitimini kendine has standartlarla belirlemektedir.
Bunun için din derslerinin statüsü ülkelere göre farklılıklar arz etmektedir. Bununla birlikte
Batıda din eğitimi veren okullar, resmi ve özel okullar olmak üzere iki grupta toplanabilir.
Birinci grupta bütün okulların yaklaşık olarak üçte birini oluşturan özel okullar gelmektedir.
Özel okulların da yaklaşık olarak üçte ikisini dini cemaatlerin kurduğu okullar oluşturmaktadır.
Bu okullarda din eğitimi ve öğretimi müfredatı büyük ölçüde ilgili dinin temsilcisi olan dini
cemaatler tarafından düzenlenir. İkinci grupta ise bütün okulların yaklaşık üçte ikisini oluşturan
devlet okulları gelmektedir. Bu okullar eğitim bakanlığına, belediyelere ve İl idarelerine bağlı
resmi devlet okullarıdır. Devlet okullarının din eğitimi statüleri zorunlu veya seçmeli okutulması
esasına bağlı olarak kendi içerisinde farklı kategorilere ayrılabilmektedir. Devlet okullarında din
eğitim ve öğretimi bizzat devlet tarafından organize ve kontrol edilmektedir.
Religion, which emerged with the first human and is an inseparable part of human life, is one of
the most controversial phenomena today, just like in the past. Because important events in the
world are connected to religion in one way or another. Whether there is a need for religious
education in all countries of the world, if there is such a need whether it is a "religious activity"
or "an educational activity" has constantly discussed. However, “how to teach religion”
constitutes the focus of the discussions on religious education. Religious education practices of
European countries, which have a pioneering role in education, are a remarkable subject in terms
of religious sciences, since they have a different religious tradition.
Especially with the second world war, the rapid population migration from East to West has
turned the socio-cultural structure of the European society into a different color. Due to the high
standard of living, this wave of migration and change are increasing day by day. European
society, which has a Christian religious tradition, is considered as a “multicultural” society
because it contains people with different religious and cultural traditions in this transformation
process. Within this multicultural society structure, each State has determined the religious
education of its citizens with its own standards.
Because of this, the status of religious courses differs from country to country. Having said that,
schools providing religious education in the West can be aggrouped into two groups as official
and private schools. In the first group, private schools constitute approximately one third of all
schools. Thereabout two thirds of private schools are founded by religious communities. In these
schools, the curriculum for religious education and teaching are largely organized by religious
communities that are representatives of the relevant religion. In the second group, there are
public schools that make up approximately two thirds of all schools. These official public
schools are affiliated to the ministry of education, municipalities and Provincial administrations.
Religious education statuses of public schools can be divided into different categories within
themselves depending on the basis of the mandatory or optional education. Religious education
and training in public schools is organized and controlled by the state itself.