Bilimname, sa.47, ss.243-263, 2022 (ESCI)
Mantık biliminin kurucusu Aristoteles’e göre basit bir önerme konu, yüklem ve
bağ olmak üzere üç temel unsurdan meydana gelir. Fârâbî, İbn Sînâ, İbn Bâcce ve
İbn Rüşd gibi ilk dönem İslam filozofları da bu üçlü sistemi kabul etmişlerdir. On
dördüncü yüzyılın önemli mantıkçılarından Kudbuddin Râzî tarafından ilk defa
önermenin dördüncü parçası gündeme getirildi. Onu takip eden Teftazânî,
Cürcânî gibi aynı dönemin önemli mantıkçıları da bu meseleyi tartışma konusu
yaptılar. Önermenin unsur sayısına dair tartışma, Osmanlı’nın son dönemlerine
kadar gerek bağımsız gerek önermeler mantığına ilişkin metinlerde sürdürüldü.
Bu meseleyi önemseyen ve bu nedenle bağımsız bir risale kaleme alan
Osmanlı’nın önemli mantıkçılarından biri de Mehmed Emin Üsküdârî’dir. O,
önermenin unsurlarına dair tartışmayı, isimlerini vermeden, öncekiler ve
sonrakiler denilen mantıkçılar nezdinde çözümlemeye çalışmıştır. Önceki
mantıkçılar önermenin unsurlarını konu, yüklem ve yargısal bağdan ibaret
görmüşlerdir. Sonraki mantıkçılar ise bir dördüncüyü ekleyerek önermenin
unsurlarını; konu, yüklem, konu ile yüklemi ilişkilendiren bağ ve yargısal bağ
olarak belirlemişlerdir. Söz konusu üçlü ve dörtlü analiz yaklaşımları, şartlı
önermelerde de sürdürülmüştür. Öncekilere göre şartlı önermede ön-bileşen,
art-bileşen ve şart edatı şeklinde üç unsur bulunur. Sonrakilere göre ise bunlara
ek olarak önermede olumluluk veya olumsuzluk öğesi de söz konusudur.
Üsküdârî önermenin unsur çözümlemesine iki açıdan katkı sunar. Birincisi, bu
meseleyi anlaşılır bir dil ve düzeyde özetleyerek konunun boyutlarına dikkat
çekmesidir. İkincisi ise, nihaî olarak öncekilerden yana tavır alsa da, öncekiler ile
sonrakilerin haklı noktalarını tespit ederek bunları gerekçelendirmesidir.