Polis Akademisi 8. Güvenlik Sempozyumu, Antalya, Türkiye, 1 - 02 Aralık 2023
Sivil mücadele unsurları, terörizmle mücadelede askeri ve güvenlik operasyonlarının yanı sıra
büyük bir rol oynar. Toplumun katılımı, destek ve bilinçlendirilmesi, teröristlerin etkisiz hale
getirilmesinde ve gelecekteki terörist faaliyetlerin önlenmesinde kritik bir faktördür. Sivil mücadele,
terörizmle mücadeleye çeşitli açılardan katkı sunabilmektedir. Öncelikle sivil mücadele, terörizmin
toplumun değerleriyle çatışmasını vurgulayarak, teröristlerin toplum içinde destek bulmasını
engelleyebilir. Ayrıca sivil unsurlar, şüpheli faaliyetleri ya da kişileri daha hızlı tespit edip, güvenlik
güçleriyle bilgi paylaşarak teröristlerin kısa zamanda etkisiz hale getirilmesine yardımcı olabilirler.
Diğer yandan sivil mücadele unsurları toplum içindeki radikalleşme belirtilerini fark edebilir ve bu
kişilere yardım ve destek sağlayarak potansiyel teröristlerin dönüşümünü engelleyebilir. Netice
itibarıyla sivil mücadele unsurlarının, toplumun katılımı, destek ve bilinçlendirilmesi, teröristlerin
etkisiz hale getirilmesinde ve gelecekteki terörist faaliyetlerin önlenmesinde kritik bir faktör olduğunu
iddia etmek mümkündür.
2002 yılında Nijerya’da Maiduguri kentinde ortaya çıkan Boko Haram (Jamā'at Ahl as-Sunnah
lid-Da'wah wa'l-Jihād) terör örgütü kısa zamanda etki alanını çevre ülkelere kadar genişletmiştir. 2009
yılında örgütün kurucu lideri öldürülmesinin ardından yerine geçen Ebubekir Şekau döneminde artan
şiddet eylemlerine karşı Nijerya hükümeti, örgütün şiddet eylemlerini durdurmak için terörle mücadele
önlemi olarak çeşitli stratejiler uygulamıştır. Bu stratejiler arasında af müzakereleri, kuzeydoğuda
olağanüstü hâl yasasının uygulanması, güvenlik harcamalarının artırılması ve askeri güç
konuşlandırılması gibi önlemler yer almaktadır. Bu güvenlik önlemlerinin ortasında, Boko Haram'la
mücadeleye yardımcı olmak için önce toplumsal bir çaba, daha sonra da güvenlik güçleriyle ortak bir
çaba olarak sivil Müşterek Görev Gücü (CJTF) ortaya çıkmıştır. CJTF, kasaba ve köylerin Boko
Haram'dan kurtarılmasına katkı sunmuş, kuzeydoğudaki kadın ve çocukların güvenliğini sağlamış ve
halk içinde bazı terör örgütü işbirlikçileri tarafından korunan Boko Haram üyelerinin tespit edilmesine
yardımcı olmuştur.
CJTF, Boko Haram ile mücadelede yukarıdaki katkıları sunsa da organizasyonun yapısı ve
denetimsizliğinden kaynaklanan bazı güvenlik tehditlerine de neden olmuştur. CJTF’in terör örgütüyle
mücadelesinde hukuka aykırı ve aşırı güç kullanımı nedeniyle ailesi ve sevdiklerini yitiren birçok
birey devlete karşı olumsuz tavır almaktadır. Örgüt vaizlerinin propagandasında da etkilenen bu
bireyler zamanla sevdiklerinin intikamını almak ya da halkını devlet zulmünden kurtarma gibi
manipüle edilmiş hissiyatlarla terörist eylemlere dahil olabilmektedir. Ayrıca terör örgütünden bir
şekilde kaçmayı başarmış çok sayıda eski militan hem kolluk güçlerinin hem de CJTF’in daha sonra
bu kişileri göz hapsinde bulundurup tacize varan tutumlarına karşı direnemeyip yeniden örgüte
katılmak zorunda da kalmıştır.
Nitel araştırma yöntemlerinden yararlanılarak, Nijerya’da Boko Haram terör örgütüyle
mücadelede sivil bir oluşum olan CJTF’in etkisini inceleyecek bu çalışmanın iki bölümden oluşması
planlanmıştır. İlk bölümde terörle mücadelede sivil mücadele unsurlarının etkisini kavramsal ve teorik
olarak incelenecektir. İkinci bölümde ise Nijerya Devleti’nde terörle mücadelenin önemli bir unsuru
olarak CJTF kapsamlı olarak ele alınacaktır. Bu alt başlıkta ilk olarak Boko Haram terör örgütü
hakkında temel bilgiler aktarıldıktan sonra, örgütle mücadeledeki stratejilere değinilecektir. Sonrasında
ise CJTF oluşumu incelenip, Nijerya’da Boko Haram terör örgütüyle mücadeleye olumlu ve olumsuz
etkileri analiz edilecektir.
Anahtar Kelimeler: Nijerya, Boko Haram, Terörle Mücadele, Terörle Mücadelede Sivil Unsurlar,
Sivil Müşterek Görev Gücü,