Bağcılık faaliyetleri kapsamında üzüm yetiştiriciliği tarihin her döneminde popüler olmuştur. Üzüm meyvesi hem taze hem de kurutularak tüketilebildiği gibi, işlenerek pekmez, pestil ve sucuk gibi çeşitli ürünlerde elde edilir. Üzümün boşa giden hiçbir ürünü yoktur; meyvesi, yaprağı ve çekirdeği her biri ayrı faydalar sunar. Son zamanlarda üzüm çekirdeği üzerine yapılan araştırmalar yoğunlaşmış ve faydaları ile kullanım alanlarının bilinenden çok daha fazla olduğunu ortaya konulmuştur. 

Üzüm çekirdeği, önemli bir yan ürün olarak biyoaktif bileşenler, fenolik bileşikler ve yağ asitleri bakımından zengindir. Türkiye, zengin üzüm genetik kaynakları ve çeşitliliği ile bu alanda önemli bir potansiyele sahiptir. Üzüm çekirdeğinin gıda, kozmetik, sağlık ve farmasötik sektörlerde kullanımı geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Üzüm çekirdeği yağı, doymamış yağ asitleri, linoleik asit ve tokoferoller açısından zengindir ve cilt sağlığı için faydalıdır. 

Üzüm çekirdeği unu ve yağı kozmetik, gıda katkı maddesi, pestil, yoğurt, kek, emülsiyon, diyet ürünleri, hayvan yemine ekleme, tavuk nuggetlarında kaplama harçları ve sucuklarda tat ve kıvam artırıcı olarak kullanılmaktadır. Üzüm çekirdeği tozu sindirim sistemine yardımcı olurken, üzüm çekirdeği yağı ciltteki lekelerin rengini açma, kırışıklık ve çatlakları düzeltme gibi etkiler gösterir. 

Üzüm çekirdeğinin beslenme, sağlık ve güzellik endüstrilerinde daha fazla kullanılması, bu kaynakların sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir. Üzüm çekirdeği ürünlerinin kalitesini ve güvenliğini artırmak için uygun işleme ve depolama yöntemleri geliştirilmelidir. Bu nedenle, üzüm çekirdeğinin faydalarını ve kullanım potansiyelini daha iyi anlamak için kapsamlı ve çok disiplinli araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.