3. Uluslararası Edebiyat, Kültür ve Dil Sempozyumu, Bitlis, Türkiye, 12 - 14 Temmuz 2024, ss.63-64, (Özet Bildiri)
İkinci Dünya Savaşı'nın yarattığı yıkımın ardından Avrupa ülkeleri hızlı bir toparlanma sürecine başlar. Sanayileşme artar ve bunun sonucunda büyük bir iş gücü ihtiyacı ortaya çıkar. Bu ihtiyacı kendi başına karşılayamayan Almanya, Fransa, Belçika, İsveç gibi Batı Avrupa ülkeleri, İspanya, İtalya, Yunanistan, Türkiye gibi ülkelerle misafir işçi anlaşmaları imzalayarak bu ülkelerden işçi kabul etmeye başlar. En kapsamlı işçi göçü anlaşması 1961 yılında Türkiye ile Almanya arasında imzalanır ve binlerce Türk işçi Almanya'ya göç eder. Yabancı bir ülkede yaşamaya başlayan Türk işçiler ve aileleri çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalır. Bu yeni ülkeye yabancıdırlar ve orada hiçbir yaşam deneyimleri yoktur. Almanların kültüründen ve yaşam tarzından çok uzaktırlar. Aynı zamanda Almanlar, Türk göçmenlerin yaşam tarzlarına ve alışkanlıklarına aşina olmadıkları için onları tuhaf bulurlar. Bu nedenle göçmenlerdeki dışlanmışlık duygusu pekişir. Göçün ilk yıllarında yaşanan yoksulluk, kültür çatışması, yabancı düşmanlığı ve dil engeli gibi sorunlar da Türk
göçmenlerin Almanya'da kendilerini dışlanmış hissetmelerine neden olur. Türk göçmen yazarların Almanya'daki en önemli temsilcilerinden Yüksel Pazarkaya, göçmenlerin hissettiği dışlanmışlık duygusunu eserlerine yansıtmaya çalışmıştır. Bu çalışmada, Yüksel Pazarkaya’nın göçmenlerdeki dışlanmışlık duygusunu Karl Bauer'in Yabancılığı, Atkestanesi ve Offenburglu Yolcu öykülerindeki karakterler aracılığıyla okuyucuya nasıl aktardığı incelenmektedir. Böylelikle Almanya'daki Türk göçmen işçilerin göçün ilk yıllarındaki yaşamlarına ve duygu durumlarına ışık tutmak amaçlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Göç, Misafir İşçiler, Dışlanmışlık Hissi, Yüksel Pazarkaya, Karl Bauer’in Yabancılığı, Atkestanesi, Offenburglu Yolcu.
After the destruction caused by World War II, European countries begin the recovery process. Industrialization accelerates and as a result, a great need for labor arises. Western European countries such as Germany, France, Belgium, and Sweden, which cannot meet this need on their own, sign guest worker agreements with countries such as Spain, Italy, Greece, and Turkey and start accepting workers from those countries. In 1961, the most comprehensive labor migration agreement is signed between Turkey and Germany, and thousands of Turkish workers head to Germany. Turkish workers and their families who start living in a foreign country face various difficulties. They are strangers in this new country and have no life experience there. They are far from the culture and lifestyle of Germans. At the same time, German people find Turkish immigrants strange because they are not familiar with the lifestyles and habits of the immigrants. Thus, the feeling of exclusion among immigrants is reinforced. Problems such as poverty, cultural conflict, xenophobia, and language barrier experienced in the first years of immigration cause Turkish immigrants to feel excluded in Germany. Yüksel Pazarkaya, one of the most important representatives of Turkish immigrant writers in Germany, tries to reflect the feeling of exclusion felt by Turkish immigrants in his works. This study examines how the author conveys the immigrants’ feeling of exclusion to the reader through the characters in his stories Karl Bauer'in Yabancılığı, Atkestanesi, and Offenburglu Yolcu. In this way, it aims to shed light on the lives and emotional states of Turkish immigrant workers in Germany in the first years of migration.
Keywords: Migration, Guest Workers, Feeling of Exclusion, Yüksel Pazarkaya, Karl Bauer’in
Yabancılığı, Atkestanesi, Offenburglu Yolcu.