Doğu Anadolu’nun Güneyinde Yetiştirilen Taze Fasulye (Phaseolus vulgaris L.) Gen Kaynaklarının Toplanması ve Bakla Özelliklerinin Belirlenmesi


Creative Commons License

Çirka M., Çiftçi V.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, cilt.2, sa.21, ss.135-145, 2016 (Hakemli Dergi)

Özet

2009 ile 2011 yılları arasında yürütülen bu çalışma, Doğu Anadolu Bölgesi’nin güneyinde (Hakkâri, Bitlis, Bingöl, Malatya, Muş, Van, Elâzığ, Tunceli) taze tüketime uygun olarak yetiştiriciliği yapılan fasulye gen kaynaklarının toplanması, bakla özelliklerinin belirlenmesi ve ümitvar hatların seçilmesi amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada, 4F-89 ve Helinda Gold (sırık taze çeşit) ve Yalova-5 ve Yalova-17 (bodur taze çeşit) standart çeşitleri kontrol çeşitler olarak kullanılmıştır.  2009 yılında toplanan 414 fasulye genotipinden 2010 yılında sadece 378 genotip çimlendirilmiş ve tartılı derecelendirme sonucu 415 ve üzeri puan alan 43 fasulye genotipi ümitvar olarak değerlendirilmiştir.  İkinci yıl (2011) devam ettirilen çalışmada, 43 genotipten 415 ve üzeri puan alan 18 ümitvar hat (16 sırık ve 2 bodur) olarak çalışma sonucunda belirlenmiştir. Standart çeşitler ile ümitvar çeşitler arasında farklılıkların olduğu bu çalışma sonucunda ortaya konulmuştur.

 This study was carried out to determine the bean properties and to identify promising line candidates of collected bean germplasm at south of Eastern Anatolia in 2009-2011, which was used for fresh consumption. The 378 been genotypes of 414 which were collected genotypes in 2009 were germinated in 2010 and according to the weighted scaling results, 43 bean genotypes which had 415 and over ratings points were evaluated as promising lines. In this study, 4F-89 and Helinda Gold (pole bean cultivars) and Yalova-5 and Yalova-17 (dwarf bean cultivars) were used as the standard type control varieties. In the second year (2011), as a result of the study, 18 genotype lines (the 16 pole fresh beans and the 2 dwarf fresh beans) of 43 lines candidates, which had 415 and over ratings points were determined as promising lines. At the end of the study, significant differences were determined between the standard cultivars and the local varieties.