Afrika 2. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi, Cairo, Mısır, 28 - 30 Haziran 2023, ss.53-58, (Tam Metin Bildiri)
İslâm kültür kaynaklarına dair birçok ilmî neşri bulunan Mısırlı
âlim Abdüsselâm Muhammed Hârûn (1909-1988) tarafından edisyon kritiği yapılan “Resâʾilü’l-Câḥiẓ”
adlı derleme çalışmada çeşitli mevzulara dair risâlelerin yanı sıra “faḫrü’s-sûdân
ʿale’l-bîḍân” başlığıyla bir risâle de yer almaktadır. Ebû Osmân Amr b. Bahr
el-Câhiz’e (öl. 255/869) ait olan bu risâle o dönemlerde oldukça yaygın olan
ideolojik üstünlükleri destekleyen elit kitlelere karşı adeta bir reddiye
hamlesi olarak görülebilir. Zira siyahîlerin beyazlara olan üstünlüklerini konu
edinen risâle dönemin sosyo-ekonomik, demografik ve kültürel dinamikleri
dikkate alındığında oldukça hümanist bir anlayışla kaleme alınmıştır. Câhiz söz
konusu risâlesinde bireylerin ten renginden dolayı ötekileştirilmemesi
gerektiğini aklî ve naklî delillerle ispatlamakla yetinmeyip siyahîler aleyhine
inşâd edilen çirkin beyitlere karşı yine siyahî şairler tarafından verilen
cevapları ve bu cevaplarda yer alan kavram, isim ve figürleri tarihsel süreç bağlamında
detaylıca açıklamıştır. Öte yandan o, bazı insanların cezalandırılma amaçlı
Allah tarafından siyah derili olarak yaratıldığı yönündeki söylemleri iklim
şartları ve coğrafya koşullarını delil gösterip kesin bir dille reddetmiş ve
böylece gelenekçi anlayışları tenkit süzgecinden geçiren bir kişiliğe sahip
olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır. Bununla birlikte gerek risâlenin adı
gerekse risâlenin yazılma amacına uygun düşmeyen yersiz ve gereksiz ayrıntılar
Câhiz’in rasyonel ve irrasyonel şeklinde iki farklı tutum içinde olduğunu akla
getirmektedir. Çünkü risâle, üstünlük ve meziyetleri sadece beyaz deri rengine
bağlayan belli bir toplumun bu yanlış anlayışını siyah deriye sahip olan
bireyleri yücelterek ve doğrudan hayvanlar âlemi, tabiat ve yiyecekler
içerisinde en gözde olanın siyah renkliler olduğunu vurgulayarak eleştirmiştir.
Bu bağlamda çalışmada Câhiz’in mezkûr risâlesinde irdelediği ve öne sürdüğü
mevzular eleştirel bir kakış açısıyla değerlendirilecek ve niçin bu risâleyi
yazma ihtiyacı duyduğuna ilişkin olası nedenler saptanmaya çalışılacaktır.