THE JOURNAL OF ACADEMIC SOCIAL SCIENCE STUDIES, cilt.13, sa.82, ss.309-321, 2020 (Hakemli Dergi)
Bulaşıcı hastalıklar, tarih boyunca insan varlığını ve toplumları tehdit
etmiştir. Nüfus hareketleri başta olmak üzere birçok yolla yayılan bu
hastalıklar, büyük yıkımlara sebep olmuştu. Tarihi geçmişi binlerce yıl
öncesine dayanan çiçek hastalığı da insanlığı tehdit eden bulaşıcı
hastalıkların en önemlileri arasında yer almıştır. Hastalık, yayıldığı
bölgelerde büyük can kayıplarına yol açmış ve bu nedenle devletler
söz konusu hastalıkla mücadeleye büyük önem vermişlerdir. Çiçek
salgını ile mücadeleye Osmanlı Devleti döneminde başlanmıştı.
Özellikle Balkan ve Birinci Dünya savaşları sırasında büyük yıkımlara
neden olan salgın hastalıklar arasında çiçek de yer almıştı. Çiçek
salgınları ile mücadeleye Millî Mücadele ve Cumhuriyet dönemlerinde
de devam edilmiştir.
Cumhuriyet döneminde çiçek salgınları genellikle Suriye, Irak ve İran
gibi komşu ülkelerden çeşitli vasıtalarla Anadolu’ya geçmiştir. Bu
nedenle Cumhuriyet hükümetleri, yurt dışından gelen çiçek
salgınlarından korunmak amacıyla sınır üzerinde yer alan bölgelerde
gerekli tedbirler almıştır. Bunun yanında yurt içinde yayılan ve varlığı
tespit edilen vakaların salgınlara fırsat vermeden bastırılması için
yoğun çalışmalara başlanmıştı. Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâleti,
hastalığın yayıldığı bölgelere sağlık ekipleri göndermiş ve geniş ölçüde
aşılama çalışmalarına başlanmıştı.
Bu çalışmada Cumhuriyet döneminde 1926-1931 Suriye’den, 1942-
1944 Suriye ve Irak’tan ve 1956-1957 yılları arasında da İran, Irak ve
Suriye’den yayılan çiçek salgınları ve bunlara karşı sınır kapıları ile
yurt içinde alınan önlemler incelenmiştir.