Tarih ve Gelecek Dergisi, cilt.9, sa.3, ss.503-520, 2023 (Hakemli Dergi)
Gazneliler devri (963-1187) edebî bakımdan son derece önemli bir zamana tesadüf etmektedir.
Sultanların her türlü koşulda edebî faaliyetleri desteklemesi, bu türün gelişmesini ve başta Şehnâme
olmak üzere birçok kıymetli eserin kaleme alınıp günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Diğer
ilimlerin yanı sıra şairlik de yine Gazneliler zamanında revaçta bir sanatsal faaliyet olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bilhassa Sultan Mahmûd döneminde hızlı bir gelişme gösteren şairlik ve şiir yazma
geleneği bu tür ile uğraşanlar için aynı zamanda bir geçim kapısı olmuştur. Yalnız Sultan Mahmûd’un
her daim dört yüz saray şairinin olduğu rivayet edilmektedir. Bu şairlerin hayatlarına dair bilgilere
bazen kendi eserlerinde bazen de siyasî tarih alanında yazılmış kitaplarda tesadüf edilmektedir.
Muhammed Kâsım Hindûşâh Esterabâdî tarafından kaleme alınan Târîh-i Firişte bu eserlerden birisidir.
Deylem Bölgesi’nin şehirlerinden birisi olan Esterabâd’da dünyaya gelen ve bu sebeple Esterabâdî
nisbesini alan şairin tam olarak hangi tarihte doğduğu belli değildir. Ancak tarihçiliğinin yanı sıra tıp
alanı ile de uğraşmış olması iyi bir eğitim sürecinden geçtiğini göstermektedir. İlk eğitim hayatını
tamamladıktan sonra Hindistan’da hüküm süren Nizamşâhî Hanedanlığı’na bağlı Ahmednagar şehrine
gidip yerleşen Esterabâdî bir müddet sonra saraya girmeyi başarmış ve şöhreti de gittikçe artmıştır.
Daha sonra Bîcâpûr’a gidip Âdilşâhî hükümdarı II. İbrahim b. Âdişâh’ın hizmetine girmiş ve onun
isteği üzerine yazmaya başladığı Târîh-i Firişte’yi de tamamladıktan sonra kendisine ithaf etmiştir.
Eserini bitirdikten sonra çeşitli elçilik görevlerinde bulunan Esterabâdî’nin 1033/1623 yılından sonra
vefat ettiği tahmin edilmektedir. Bir mukaddime on iki bölüm ve bir hatimeden oluşan kitabın hemen
başlangıcında Gaznelilere yer verilmiştir. Müellif Gazneliler Devleti’nin siyasî tarihini aktarırken yer
yer sultanların tahtta kaldığı dönem ile mütenasip şairler hakkında da bilgiler sunmaktadır. Ancak
bundan daha önemlisi Sultan Mahmûd devrinin (998-1030) sonunda aktarmış olduğu bilgilerdir. Zira
bu kısımda sadece şairleri zikretmek için bir başlık açılmış ve Gazneli şairlerinin hayatlarından kısakesitler ve şiirlerinden kısa örnekler verilmiştir. Bu çalışmada Esterabâd’nin hayatı, eseri
ve eserinde geçen Gazneli devri şairleri hakkında bilgiler başka kaynaklarla mukayese
edilerek verilmiştir.