RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, sa.25, ss.138-153, 2021 (Hakemli Dergi)
Kültürel ve dilsel etkileşimlerin temel nedenlerinden biri göçlerdir. Yeni yaşam alanı, göçmenler için
aynı zamanda zihinlerinde baskın toplumların dillerinin anlam ağlarıyla örülmüş yeni bir dil alanı
oluşturmak anlamına gelmektedir. Göç edilen bölge ve toplumları, dil döngüsünün ekonomik ve
sosyal olanaklar sunan dışsal belirleyicileri görünümündedir. Bu belirleyicilerden kaynaklı bir
isteklendirme ile bireyin zihnine yerleşen diller ve özelliklerinin kullanım ve işlevlerine bağlı olarak
çokdillilik döngüsü harekete geçmektedir. Konuşucuların dil yetkinliklerini belirten dil döngüsü,
baskın toplumların dillerinin kendi anadillerine göre daha belirgin bir biçimde edinildiği dil geçişleri
ile gerçekleşmektedir. Romani Domların dil edinim ve çokdillilik süreçlerine bağlı olarak betimlenen
dil geçişleri ve döngüleri, toplumsal dil görünümleri yanında Domani anlatılarına yerleşen anlam
örgüleri içinde de bulunmaktadır. Domların kökenleri ve göç süreçleri ile gizli dil kullanımları
konularındaki anlatılardan Dom dilinde olanların sözce yapıları içindeki biçimbilimsel ve anlamsal
açıklamalar, göç ve dil döngüsü bağlamında değerlendirilmektedir. Domların göçebe toplum
yapılarıyla ilişkilendirilebilecek sözcük dağarcıklarından, doğadaki bir varlığın zamansal ve mekânsal
sürekliliği ve yakınlığının o varlığın bir ad kazanımında belirleyici olduğu anlaşılmaktadır. Kurmanci
Kürtçesi ve Türkçenin, Doğu Anadolu Domlarının yerleşik yaşama uyumunda ve çokdilli söz
varlıklarının oluşumunda belirleyici rolleri bulunmaktadır. Anadil olan Domaninin, toplumsal
gereklilikle gizli dil olarak kullanım sürecinin, toplumlar arası uyumun iyileştirilmesi ile eş orantılı
olarak güvenlik ihtiyacı ve ekonomik kaygılardan toplumsal nezaket göstergesine evrildiği anlatılarla
karşılaşmaktayız.