Kartepe Zirvesi: Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü, Kocaeli, Türkiye, 24 - 27 Mart 2022, ss.75-97, (Tam Metin Bildiri)
Gecekondu, toplumsal yapısı ile daha çok
sermaye ve emek arasındaki ilişkilere yüklediği anlam çerçevesinde
değerlendirilmektedir. Yasal olmadan ve daha çok az gelirli kimseler tarafından
yapılan gecekondular, bir şehirdeki sosyal gelişim ve kalkınma düzeyinin
olumsuz bir gösterimidir. Türkiye’de gecekondulaşma sorununu doğuran en önemli
faktör, kentleşmedir. Kırdaki yaşamın iticiliği ile birlikte kentteki yaşamın
çekiciliği kentleşme sürecine etki etmektedir. Daha çok ekonomik gerekçeler ile
kente göç eden kesimler büyük oranda konut sıkıntısı yaşamaktadır. Bunun
sonucunda da izin almadan illegal yollarla konut yapma girişiminde
bulunulmaktadır. Hiçbir alt yapısı olmayan bu konutlar çok geçmeden alan olarak
büyümekte ve barınma noktasında da sorun oluşturmaktadır. Bu durum, kente
canlılık kazandırmada ve kentsel yenilenmede önemli bir rol oynayan kentsel
dönüşüm paradigmasını gündeme getirmektedir. Kentsel dönüşüm, ekonomik, sosyal,
kültürel ve fiziksel boyutları ile çarpık kentleşme ve gecekondulaşma sorununu
azaltmayı amaçlamakta, sürdürülebilir bir iyileşmeyi öngörmektedir.
Bu bağlamda bu çalışmada, dirençli kentlerin gelişiminde bir engel
olarak görülen gecekondulaşma ve gecekondu sorunlarına yer verilmektedir.
Gecekondu sorunlarının çözümünde bir öneri olarak öngörülen kentsel dönüşüm
politikaları üzerinde durulmaktadır. Bununla birlikte, 1966 yılından bugüne
uygulamada olan 775 sayılı gecekondu kanunu fonksiyonel boyutuyla
incelenmektedir. Nitel araştırma yöntemlerinden literatür taraması ve içerik
analizinin yapıldığı çalışmada, Türkiye’nin gecekondu sorunlarını çözmeye
yönelik çok önemli kentsel dönüşüm projeleri ortaya koyduğu ancak etkili bir
gecekondu yönetimi için ilgili kanunda bir takım değişiklikler yapılması
gerektiği ortaya konulmuştur.