Din Derslerinin Müfredata Yeniden Dahil Edilmesinin Beşinci MilliEğitim Şûrası Karar ve Tartışmaları Bağlamında Değerlendirilmesi


Creative Commons License

Ecer M.

5. International Anatolian Scientific Research Congress, Hakkari, Türkiye, 21 - 23 Temmuz 2023, ss.822-831

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Hakkari
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.822-831
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türkiye’de din eğitimi ve öğretimi, geleneksel kodları ve yenileşmeye dönük çalışmaları ile Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren çeşitli aşamalardan geçerek bugüne gelmiştir. Bu aşamaları genel hatlarıyla öncelikle müfredata dahil edilme, daha sonra da sınırlandırılma, tamamen kapatılma, yeniden müfredata dahil edilme, seçmeli dersler arasında yer alma, zorunlu ders olarak okutulma şeklinde sıralamak mümkündür. 1924 yılında ilan edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu’ndan sonra yeni eğitim sisteminin ilkokul programına “Kur’an-ı Kerim ve Din Dersleri” ismi ile eklenip okutulmaya başlanan bu ders, aşamalı olarak düşürülmüş ve 1939 yılından itibaren örgün eğitime bağlı tüm okul türleri ve kademelerinden tamamen çıkarılmıştır. 1946 yılına kadar müfredatta yer almayan bu ders, söz konusu tarihte tekrar gündeme getirilmiş ve 1949 yılına gelindiğinde ise ilkokul müfredatında yeniden uygulanmaya başlamıştır. Bu gelişmenin kaydedilmesinden sonra 1953 yılında toplanan Beşinci Milli Eğitim Şûrası’nda din derslerinin müfredata dahil edilmesi konusu uzun tartışmalara sahne olmuştur. Bu tartışmalarda din derslerinin müfredatta yer almasını savunan gruplarla bu kararı eleştiren gruplar karşılıklı olarak gerekçe ileri sürmüşlerdir. Bu çalışmanın amacı, din eğitimi ve öğretiminin müfredata yeniden dahil edilmesini Beşinci Milli Eğitim Şûrası’nın karar ve tartışmaları bağlamında değerlendirmektir. Milli Eğitim şûraları, eğitim sistemi, içeriği, programları ve yaklaşımlarına ilişkin detaylı müzakerelerin yapıldığı ve kararların alındığı toplantılar olduğundan, din eğitimi ve öğretimi ile ilgili karar ve uygulamaların bu toplantılara yansıyan boyutunu tespit etmek önem arz etmektedir. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması desenine göre tasarlanmıştır. Araştırmanın veri toplama kaynakları söz konusu şûra kitabının tıpkı basımı başta olmak üzere Cumhuriyet dönemi din eğitimi ile ilgili bilimsel dokümanlardan oluşmuştur. Veriler içerik analizine tabi tutulmuş ve araştırmacı tarafından önce kodlar belirlenmiş, bu kodların birleştirilmesiyle temalar inşa edilmiştir. Araştırma kapsamında inşa edilen temalar şunlardır: Din derslerinin meşruiyeti, derslerin içeriği, dersleri okutacak öğretmen ihtiyacı ve derslerin sınıf geçmeye etkisi. Bulgular bu temaların altında işlenmiş ve çeşitli sonuçlara ulaşılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre söz konusu dönemde ağırlıklı olarak din derslerinin meşruiyetine dönük tartışmalar yapıldığından derslerin içeriğine, öğretmen yetiştirmeye ve bu derslerin örgün eğitimdeki yerinin tayin edilmesine dönük gelişmelerde etkili adımlar atılmamıştır.

Religious education and training in Turkey, with its traditional codes and efforts towards innovation, has come to this day by going through various stages since the foundation of the republic. In general terms, it is possible to list these stages as being included in the curriculum first, then limited, completely closed, re-included in the curriculum, included in the elective courses, and being taught as a compulsory course. This course was added to the primary school program of the new education system after the law of Tevhid-i Tedrisat announced in 1924 and started to be taught under the name of "Quran and Religion Lessons". Later, it was gradually reduced and as of 1939 it was completely removed from all types and levels of formal education. This course, which was not included in the curriculum until 1946, was brought to the agenda again on that date, and in 1949 it started to be applied again in the primary school curriculum. After this development was recorded, in the Fifth National Education Council convened in 1953, the subject of including religion lessons in the curriculum was the scene of long discussions. In these discussions, the groups advocating the inclusion of religion lessons in the curriculum and the groups criticizing this decision mutually put forward reasons. The aim of this study is to evaluate the reintegration of religious education and training into the curriculum in the context of the decisions and discussions of the Fifth National Education Council. National Education Councils are meetings where detailed discussions are held and decisions are made regarding the education system, its content, programs and approaches. For this reason, it is important to determine the dimensions of the decisions and practices related to religious education and training that are reflected in these meetings. The study was designed according to the case study pattern, which is one of the qualitative research methods. The data collection sources of the research consisted of scientific documents related to religious education in the republican period, especially the same edition of the said council book. The data were subjected to content analysis and the codes were first determined by the researcher, and themes were built by combining these codes. The themes built within the scope of the research are as follows: The legitimacy of religion lessons, the content of the lessons, the need for teachers to teach the lessons and the effect of the lessons on passing the class. Findings were processed under these themes and various conclusions were reached. According to the results obtained, there were mainly discussions on the legitimacy of religion courses in the said period. For this reason, effective steps have not been taken in the developments regarding the content of the courses, teacher training and the determination of the place of these courses in formal education.