Bilgi Sosyal Bilimler Dergisi, sa.2, ss.69-95, 2015 (Hakemli Dergi)
Küreselleşmenin çok önemli boyutlara ulaştığı günümüz dünyasında, ülkeler arasındaki siyasi ilişkileri, ülkelerin özellikle dış ekonomik hedeflerinden bağımsız düşünmek neredeyse imkânsızdır. Bunun nedeni dış ticareti iktisadi kalkınmanın motoru olarak gören anlayıştır. Dolayısıyla ülkelerin özellikle başta komşuları ile olmak üzere diğer ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmeleri önemli görülmektedir. Bu bağlamda ülkeler arasında var olan siyasi ilişkilerde yaşanan her bir gerginliğin dış ticaret hacmini daraltacağı ve düzelen ilişkilerin ise dış ticaret hacmini genişleteceği beklenebilir. Dolayısıyla bu çalışmada, burada çerçevesi çizilen ilişkilerden hareketle Türkiye-Suriye ilişkileri ekseninde konu analiz edilmektedir. Ana hatlarıyla ve net çizgiler çizememekle birlikte, bir dönemlendirme yapılmaya çalışılırsa, Türkiye-Suriye ilişkilerinin, 2000-2010 dönemi haricinde genellikle gergin olduğu söylenebilir. Bunun iki ülke arasındaki dış ticarete yansıyıp yansımadığı değerlendirildiğinde, yukarıda ifade edilen beklentiyle paralel olarak ilişkilerin iyi gittiği dönemlerde dış ticaret hacminin de genellikle olumlu geliştiği söylenebilir. Ancak yine de iki ülke arasında gerçekleşen dış ticaretin gerçek potansiyelinin oldukça altında kaldığı görülmektedir.
In today's world, where globalization has reached very important dimensions, it is almost impossible to think of political relations between countries independently of the countries' foreign economic goals in particular. The reason for this is the understanding that sees foreign trade as the engine of economic development. Therefore, it is considered important for countries to develop good relations with other countries, especially their neighbors. In this context, it can be expected that every tension experienced in the political relations between countries will reduce the foreign trade volume and that improved relations will expand the foreign trade volume. Therefore, in this study, the subject is analyzed on the axis of Turkey-Syria relations based on the relations outlined here. Although it is not possible to draw clear and outlined lines, if a periodization is attempted, it can be said that Turkey-Syria relations have generally been tense, except for the period 2000-2010. When it is evaluated whether this is reflected in the foreign trade between the two countries, it can be said that the foreign trade volume generally develops positively in periods when relations are going well, in line with the expectation expressed above. However, it is still seen that the foreign trade between the two countries remains well below its real potential.