İnflamasyon Köprüsü: Psoriazis ve Tip 2 Diyabetin Kesişen Yolculuğu


Ağbuğa Z., Keskin S., Açıkgöz E., Çakır M.

II. Ulusal Tıp Kongresi, Temel ve Klinik Bilimlerde Diyabet (TEKBİD), Kütahya, Türkiye, 17 - 19 Mayıs 2024, ss.1

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Kütahya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Psöriazis (sedef hastalığı) ciltte kızarıklık, kabuklanma, kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösteren, keratinositler ve immün hücrelerin düzensiz etkileşimleri sonucu gelişen ve bulaşıcı olmayan, kronik inflamatuvar otoimmün bir rahatsızlıktır. Psöriazisin dünyada görülme sıklığı nüfusun %2-3’ü olmakla birlikte son yıllarda hastalıktan etkilenen kişi sayısı gittikçe artmaktadır. Psöriatik plakların oluştuğu mikroçevrede çeşitli immün hücreler ve keratinositlerin kontrolsüz etkileşimleri nedeniyle yüksek miktarda salgılanan pro-inflamatuvar sitokinler, psöriatik inflamasyon şiddetini tetiklemekle birlikte keratinositlerin hiperproliferasyonunu teşvik etmektedir. Bunun yanı sıra sistemik bir hastalık olan psöriazise kardiyovasküler hastalıklar, obezite, dislipidemi, tip 2 diyabet, insülin direnci gibi metabolik sendrom eşlik eder. Özellikle psöriazisli hastalarda insülin direncinin oluşması tip 2 diyabetin görülme sıklığının arttığı yönünde araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Psöriazis ve tip 2 diyabet arasındaki bu ilişki, kronik inflamatuar süreçler, immün sistemin deregülasyonu ve metabolik bozukluklarla bağlantılı olabileceği yönündedir.Psöriazisli bireylerde proinflamatuar sitokinlerin sistemik dolaşımdaki yüksek seviyeleri, insülin direncine katkıda bulunarak Tip 2 diyabet gelişim riskini artırabildiği gibi genetik predispozisyonun da psöriazis ve diyabet arasındaki korelasyonda önemli bir faktör olabileceği bildirilmiştir. Bu iki hastalığın patogenezinin temelinde doğal ve T-lenfosit aracılı adaptif bağışıklığa ait mekanizmalarla ilişkili inflamatuvar süreçler yer alır. Ek olarak, adipositlerin proinflamatuar sitokinleri sentezlemeleri, kilo almaya meyilli obez bireylerde vücuttaki inflamasyon seviyelerini belirten biyobelirteç C-reaktif protein (CRP) üretimini de artırmaktadır. Bununla birlikte psöriazis patogenezinde aktif görevli makrofajların da hepatik CRP sentezini artıran maddeleri sentezleyerek insülin direnci oluşturduğu bilinmektedir. Psöriazis ve diyabet arasındaki bu dinamik bağlantı, metabolik sendrom ve kronik inflamasyonun birbirleriyle olan kompleks süreçlerini yansıtmaktadır. Bu bilgiler ışığında, psöriazis ve diyabet arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması için bütüncül bir yaklaşımla durum ele alınabilir. Kronik inflamasyonun ve immün sistemin potansiyel etkileşimleri ekseninde, ilgili hastalıkların yönetiminde anti-inflamatuar stratejilerin ve yaşam tarzı değişikliklerinin önemi vurgulanmalıdır. Ayrıca, genetik ve çevresel etkileşimleri anlamaya yönelik klinik araştırmalar, bu hastalıkların daha etkin bir şekilde önlenmesi ve tedavi edilmesine olanak tanıyabilir. Bu bağlamda, psöriazis ve diyabet arasındaki ilişkiye multidisipliner bir çerçeveden yaklaşılması, preklinik araştırmaların moleküler mekanizmaları daha iyi aydınlatmasına ve hücresel tedavilerin geliştirilmesine olanak sağlayabilir.

 

Anahtar kelimeler: Psöriazis, Diyabet, İnflamasyon, Metabolik sendrom, İnsülin direnci