Helenistik Aklın Son Işığı: İskenderiye Kütüphanesinden Beytül Hikme'ye Düşünce Geleneği


EBİNÇ S.

Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, cilt.10, sa.2, ss.314-333, 2024 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Öz Bu makalenin amacı Antik Yunan düşüncesinin Doğu’daki uzantısı olan İskenderiye Kütüphanesi’ni konu edinmektedir. Makalenin temel odağı İskenderiye Kütüphanesinin Antik Yunan düşünce ve bilimini iletmedeki tarihi konumunu ve önemini incelemektedir. Antik Yunan düşüncesinin iletim kanalı olan Doğu Roma’nın Nisibis (Nusaybin) Edessa (Urfa) Antiok (Antakya) bölgelerindeki Süryani ve Nesturi heretik toplulukların önce Arapçaya daha sonra Latinceye tercüme faaliyetlerini açıklamaktadır. Bu tercüme faaliyetleri aracılığıyla akılcı uyanışın kaynaklarının toplumlar mekanlar arasındaki yolculuğu ve uğrakları tartışılmaktadır. Akılcı düşüncenin kaynakları Felsefe, Astronomi, Matematik Coğrafya Tıb bilimidir. Bu disiplinleri içeren doğa felsefesine ilişkin metinlerin tercüme faaliyetleriyle İskenderiye’den başlayarak 9. ve 10.yüzyılda İslam dünyasının en gelişmiş akıl bucağı olan Bağdat’taki Beytü-l Hikme’ye nasıl ulaştığı analiz edilmeye çalışılmıştır. İskenderiye Kütüphanesi ile ilgili zengin bir literatür olmasına karşın bu literatürün mitoslarla hakikatin iç içe geçtiği bir yapıya bürünmüştür. Bu nedenle bu makalede literatür tartışması ve bu konuda ileri sürülen tezler karşılaştırmalı bir yöntemle tarihsel perspektif içinde tartışılmıştır. Batı literatüründe kütüphanenin Müslümanlar tarafından yakıldığıyla ilgili efsanelerle örülmüş pek çok anlatı olduğunu bunların temelsiz olduğunu ispatlayan kanıtlara ortaya koyularak tartışılmıştır. İskenderiye Kütüphanesi’nin Müslümanlar tarafından yakıldığı iddiasının temelsiz olduğu 19. Yüzyılda ispatlanmasına rağmen bu efsane son yüz yılda pek çok metinde yine de tekrarlanmaktadır. Batıda İslami fobinin bilimsel literatüre de bulaşan önyargısı bir şayia olarak pek çok Batı kaynaklı metinlerde tekrarlanmaktadır. Bu nedenle bu makale bu türden iddiaların temelsiz olduğunu ispatlamaya yönelik bir cevabı da içermektedir.
ABSTRACT The purpose of this article is to focus on the Library of Alexandria, which served as an extension of Ancient Greek thought in the East. The main emphasis of the article is to examine the historical position and significance of the Library of Alexandria in transmitting Ancient Greek thought and science. It explains the translation activities into Arabic and later into Latin by the Syriac and Nestorian heretical communities in the regions of Nisibis Edessa and Antioch of Eastern Rome, which served as the transmission channel of Ancient Greek thought. Through these translation activities, the journey and stops of the sources of rational awakening among societies and places are discussed. The analysis attempts to trace how texts related to natural philosophy, encompassing these disciplines, reached the Beytü’l Hikme in Baghdad, the most advanced center of intellect in the Islamic world in the 9th and 10th centuries, starting from Alexandria through translation activities. Despite the rich literature on the Library of Alexandria, this literature has taken on a structure intertwined with myths and truths. Therefore, in this article, a discussion of the literature and the theses put forward in this regard is conducted within a comparative method and a historical perspective. It is argued by presenting evidence that there are many narratives in Western literature woven with myths regarding the burning of the library by Muslims, which are baseless. Although it was proven in the 19th century that the claim that the Library of Alexandria was burned by Muslims is baseless, this myth has been repeated in many texts in the past century. The bias of Islamic phobia in the West, which has infiltrated scientific literature, is reiterated in many Western sources as a rumor. Therefore, this article also contains a response aimed at proving that such claims are baseless.