Doğu Coğrafya Dergisi, sa.44, ss.183-200, 2020 (Hakemli Dergi)
İklim ve yeryüzü şekilleri gibi coğrafi etmenler ile birtakım beşeri faktörler yapılan hayvancılık
türünü ve şeklini belirlemektedir. Van’ın da sahip olduğu coğrafi koşullar gereği tarih boyunca
küçükbaş hayvancılığın yaygın olmasını sağlamıştır. Yükseltinin çoğunlukla 2000 metrenin üzerinde
olması, iklimin kurak dönemler içermesine bağlı olarak bitki örtüsünün zayıf olması, bitkisel tarım
olanaklarının sınırlı olması küçükbaş hayvancılığın yapılmasını zorunlu kılmıştır. İl genelinde yapılan
hayvancılığın % 82’sini küçükbaş hayvancılık faaliyetleri oluşturuyorken sadece % 6’sı, büyükbaş
hayvancılık faaliyetlerinden oluşmaktadır. Nitekim ilde yapılan küçükbaş hayvancılık faaliyetlerinin
temel kaynağını çoğunlukla yayla ve mera alanları oluşturmaktadır. Kaba ve kaliteli yem konusunda
önemli bir besin deposu durumunda olan yayla ve meralar küçükbaş hayvancılık faaliyeti için hayati bir
öneme sahiptir. Yaylalar sadece otlatma dönemi olan yaz mevsimi için değil yıl boyunca hayvansal
besin temininde bir kaynak görevi üstlenmektedir. Küçükbaş hayvancılığın gelişimi ve sürdürülebilirliği
bakımından önem arz eden yayla alanlarının güvenlik gerekçesiyle yasaklanmış olması hayvancılık
faaliyetlerinin hızlı bir şekilde gerilemesine neden olmakla birlikte hayvansal üretimin de son derece
sınırlı olmasına neden olmaktadır. Yasaklar özellikle hayvan başına düşen et ve süt veriminin
azalmasına ve hayvancılıkla uğraşan çiftçi sayısının azalmasına neden olmaktadır. Bu çalışmada da söz
konusu yaylaların güvenlik gerekçesiyle yasaklanmasının hayvancılık faaliyetleri üzerindeki etkisi
tartışılacaktır. 2017 yılı itibari ile Van nüfusunun % 38’i kırsal alanlarda yaşamaktadır. Yapılan saha
çalışmasına göre bu kırsal nüfusun da büyük çoğunluğu küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ile
uğraşmaktadır. Yayla yasakları söz konusu çiftçilerin hayvancılık sektöründen uzaklaşmalarına ve
kırsal ekonominin zayıflamasına sebep olmuştur. Çalışmanın temel amacı ise bu yayla yasaklarının
hayvancılık, kırsal ekonomi, kırsal kalkınma ve kırsal nüfus üzerindeki etkilerini araştırmaktır.
Geographical factors such as climate and landforms and a number of human factors determine
the type and shape of animal husbandry. Due to the geographical conditions of Van, sheep farming has
been widespread throughout history. The elevation average is mostly above 2000 meters, the vegetation
is weak due to the arid periods, and the limited opportunities for vegetative farming make it compulsory
for ovine livestock. While 82% of the livestock farming in the province is composed of ovine livestock
only 6% is composed of cattle farming activities. As a matter of fact, the main source of ovine livestock
activities in the province is mostly plateau and pasture areas. Plateaus and pastures, which are an
important food store for coarse and quality feed, are vital for ovine livestock. The plateaus serve as a
resource not only for the grazing summer season but also for the supply of animal nutrition throughout
the year. The prohibition of highland areas, which are important in terms of development and
sustainability of ovine livestock, for reasons of security, causes rapid decline in animal husbandry
activities and also causes the animal production to be extremely limited. The prohibitions lead to a
decrease in meat and milk yields per animal and a decrease in the number of farmers engaged in
animal husbandry. In this study, the effect of prohibiting these plateaus for security reasons on livestock
activities will be discussed. As of 2017, 38% of Van's population lives in rural areas. According to the
field study, the vast majority of this rural population is engaged in sheep breeding. Prohibitions Of
Transhumance have caused these farmers to move away from the livestock sector and weaken the rural
economy. The main purpose of this study is to investigate the effects of these highland bans on livestock,
rural economy, rural development and rural population.