Matt Haig, 2013 yılında yayımlanan İnsanlar’ında dünya dışındaki bir gezegenden dünyaya gönderilen ‘görevlendirilmiş’ bir uzaylının hikayesini anlatır. Dünya dışındaki varlıklar asal sayılarla ilgili sırrı çözmüş ve her anlamda insanlığın çok ötesine geçmişlerdir. Dünyada yaşayan insanlar ise Pisagor ile başlayıp yüzyıllar boyunca devam eden asal sayılarla ilgili hesaplamaları henüz çözmüşlerdir. Andrew adında bir profesörün çözüme ulaştığı ve bu çözüm ile insanların birçok alanda büyük ilerleme kaydedeceği düşünülür. Bu dönüşüm dünya için bir tehlike olarak görülür ve bunun önüne geçmeye çalışılır. Bir uzaylı dünyaya iner ve bu çözüme ulaşan Profesör Andrew ile bu çözümü bilen insanları ortadan kaldırmaya çalışır. Tam bu noktada okur, sadece bir uzaylı ile insanların mücadelesini değil, arka planında ünlü filozof ve matematikçi Pisagor’dan çokça izlerin olduğu karmaşık bir bilim kurgu ile karşılaşır. Yazar, dolaylı olarak Pisagor’un matematik ile ilgili teoremine, hesaplamalarına, felsefesine ve düşüncesine dair çokça referans yaptığı anlatısında tüm bu yoğunluktan bağımsız bir mizah gibi anlatır. Bu çalışma, Haig’in Pisagor’un arka plana alarak oluşturulan eseri, Pisagor’u daha görünür kılarak ele almayı amaçlamaktadır. Hem matematiksel hem de felsefi bir okuma ele alınan eserde, Pisagor’a yapılan doğrudan ve dolaylı referansların detayları ile incelenmesi amaçlanmaktadır.