KARADENİZ 15. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRES, Rize, Türkiye, 8 - 10 Mart 2024, ss.91-92
1950’li yıllardan sonra
ortaya çıkan “alan yönetimi” kavramının temelinde “koruma” anlayışı
yatmaktadır. Alan yönetiminin ve yönetim planının uygulanma yeri
başlangıçta kentler ve arkeolojik alanlarken 2000’li yıllardan sonra bu yelpaze
biraz daha genişletilmiş ve kıyı alanları, kırsal alanlar ile sulak alanlarda
da alan yönetimi modeli ve bir yönetim planı oluşturulmaya başlanmıştır. Karstik
sahalar sahip oldukları jeolojik ve morfolojik birtakım özellikleri sebebiyle
beşeri müdahalelere karşı oldukça duyarlıdır. Bu nedenle zaman
içerisinde bu alanlarda ortaya çıkmış ve çıkmakta olan pekçok problem
bulunmaktadır. Dünyada 1970’ler hatta 1980’lerden sonra karstik
arazilerde yaşanan sorunlar ve tehlikeler üzerine odaklanılmış ve bu sorunların anlaşılması ve en aza indirilmesi adına
alan yönetimi ile ilgili çalışmalar yapılmaya başlanmıştır; ancak yapılan
çalışmalar oldukça sınırlıdır. Yüzölçümünün
yaklaşık %40’ı
karstlaşmaya uygun kayaçlardan meydana gelen, hatta yeraltı karstlaşması da
dahil edildiğinde % 65’i karstik alanlardan oluşan ülkemizde ise karstik
alan yönetimi yahut karst yönetimi ile ilgili yapılmış herhangi bir bilimsel
çalışma veya yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu çalışmada Türkiye ölçeğinde
hem karst ekosisteminin hem de buralardaki beşeri hayatın sürdürülebilirliği
açısından karstik alan yönetiminin önemine değinilmiştir. Bu bağlamda konuya
ilişkin ayrıntılı bir literatür çalışması yapılmış, ilgili kavramlar
tümdengelimsel bir şekilde açıklanmış ve karstik sahalarda yerinde gözlemler
gerçekleştirilmiştir. Böylece söz konusu karst ortamlarının tükenen mekanlar
haline dönüşmemesi adına yapılması gerekenler geniş bir bakış açısıyla ele
alınmıştır.
Anahtar Kelimeler:
Alan Yönetimi, Karst, Karstik Alan Yönetimi, Türkiye.
The
concept of "conservation" lies at the basis of the concept of
"area management", which emerged after the 1950s. While the
application area of area management and management plans was initially in
cities and archaeological areas, after the 2000s, this range was expanded and a
site management model and a management plan began to be created in coastal
areas, rural areas and wetlands. Karst areas are very vulnerable to human
interventions due to some of their geological and morphological features. For
this reason, there are many problems that have emerged and are still emerging
in these areas over time. After the 1970s and even the 1980s, the world focused
on the problems and dangers experienced in karst lands, and studies on area
management began to be carried out in order to understand and minimize these
problems; However, the studies conducted are quite limited. In our country,
where approximately 40% of the surface area consists of rocks suitable for
karstification, and even 65% of it consists of karst areas when underground
karstification is included, there is no scientific study or legal regulation
regarding karst area management or karst management. In this study, the
importance of karst area management in terms of the sustainability of both the
karst ecosystem and human life in Turkey is mentioned. In this context, a
detailed literature study on the subject was conducted, relevant concepts were
explained deductively, and on-site observations were carried out in karst
areas. Thus, what needs to be done to prevent the karst environments in
question from turning into depleted spaces has been discussed from a broad
perspective.
Keywords: Area
Management, Karst, Karst Area Management, Turkey.