TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, cilt.8, sa.23, ss.128-146, 2020 (Hakemli Dergi)
Mir Hüseyin Muammâyî, 15. yüzyılda İran’ın Nişâbûr kentinde yaşamış önemli
bir muamma şairidir. Ali Şir Nevâyî ve Mollâ Câmî ile yakın dostluğu olan Mir
Hüseyin, muamma söyleme ve çözümü konusunda yazdığı risâlelerle bu
alanın öncülerinden kabul edilir. Mir Hüseyin’in Risâle der-Esmâ-i Hüsnâ ve
Risâle-i Muammâ adlı risalelerinde muamma tertibi, çözüm yolları, muamma
örnekleri gibi hususlar derinlemesine anlatılmış ve bu eserler hem İran
edebiyatında hem de Türk edebiyatında muammanın gelişme ve yayılmasına
etki etmiştir.
Mir Hüseyin’in muamma risaleleri Türk edebiyatında çok fazla rağbet görmüş,
bu eserlere pek çok şerh yazılmıştır. Bunlardan en meşhur olanı Gelibolulu
Mustafa Sürûrî’nin Şerh-i Muammeyât-ı Mîr Hüseyin adlı eseri ve Lamiî
Çelebi’nin Şerh-i Muʿammeyât-ı Lâmiî Çelebî alâ Esmâ-i Hüsnâ şerhidir.
Bunların yanı sıra bazı müellifler tarafından da Mir Hüseyin’in risâlelerine
şerhler yazılmış, muammaları çözülmüştür.
Çalışmamızda öncelikle şerh ve muamma kavramları hakkında bilgi verilmiş,
ardından Mir Hüseyin ve onun muamma risaleleri tanıtılmıştır. Bu risalelere
yapılan şerhlere yer verilmiş ve bugüne kadar üzerinde herhangi bir çalışma
yapılmamış olan iki şerh incelenmiştir. Bunlardan ilki Milli Kütüphane’de bulunan ve 06 Mil Yz A 8543 arşiv numaralı Haşim b. Mikâʾil’e ait olan
eserdir. Diğeri ise İÜ Nadir Eserler Ktp. TY3597 arşiv numaralı şerhtir. Bu
şerhler tanıtıldıktan sonra Sürûrî’nin şerhi ile yukarıda zikredilen iki yeni
eser, şerh tekniği açısından karşılaştırılmıştır