Uluslararası Kadın Konferansı "kadın Ve Farkındalık", İzmir, Türkiye, 9 - 11 Mayıs 2012, cilt.1, sa.1, ss.2-6
Modernlik; ileri toplumlarda kadına verilen değerle ölçülür. Sosyal hayattaki gelişim kadının
toplumdaki yerinin kabulüyle mümkündür. Topluluk halinde yaşamak paylaşmayı, paylaşmak ise, eşit hakları
gerektirir. Kadın ya da erkek ayrımı gözetilmemeksizin, her bireye uygulanan hak mahrumiyeti, şiddetle eş
anlamlıdır. Kadını hakkından mahrum etme yollarından biri de; onun giyimine uygulanan şiddettir. Ataerkil
toplumlar günümüze değin, kadının giyimi üzerine baskılarını sürdürmüştür. Çağımıza rağmen, giyimdeki dinsel
yaptırımlar, erkek gözüyle yorumlayıp çoğu kadına uygulatılmaktadır. Teknolojik süreç toplumda yapısal bir
değişim de getirmiş, kadın çalışma hayatına da dâhil olmuştur. Bu dönemde kadın kostümlerinin rahatlığı
düşünülmeye başlamış, savaşta kadın erkekle aynı giysileri giymiştir. Ama dinsel varsayılan yaptırımlar çoğu
toplumda aşılamamıştır. Buna bağlı olarak gelişen Feminist hareketle kadın giyimi melezleşmiştir. Moda
etkisiyle yeni giyim zevkleri kitlelere ulaşmıştır. Çağdaş toplum giyimde de cinsiyet eşitliğini getirmiş olmasına
rağmen moda kavramıyla kadın için, belli belirsiz yeni bir esaret oluşturulmuştur. Ülkemizde böyle bir düzen
içerisinde, ne yazık ki kadınlarımızın çoğu giyimini seçmede özgür değildir.
Anahtar Kelimeler: Kadın, Giyim, Özgürlük