KURDİNAME, pp.162-175, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
Social interactions occur as a natural result of coexistence, and in this communicative process, languages
of the societies may differ by influencing each other at certain rates. Language contact and consequent changes demonstrate that this process takes place in a certain order, according to the data obtained from language contact
areas. In other words, some utterance domains consist with different words, morphemes and patterns are affected
more, while others are limited to the change. In this study, around three thousand interaction elements with
different usage frequencies evaluated as code mixing and switching units, in the verbal narratives of twenty-five
Kurmanji Kurdish-Turkish bilinguals, in terms of determining the source language, transmission rates and
qualities. It is understood that some grammatical domains are more open to change, while others exhibit limiting
views due to functional bound morphemes of Kurmanci which is L1 and basic code. Therefore mixed utterance
domains are more common in bilingual Kurmanji utterances. Although it is very limited, depending on the
continuing recessive bilingualism, free and bound functional units and words belonging to the core lexicon and,
consequently, semantico-syntactic meaning patterns, can be settled from the dominant language ( model code) to
the domains of receptive language (basic code).
Birlikte yaşamın doğal bir sonucu olarak toplumsal etkileşimler meydana gelir ve bu iletişimsel süreçte
diller de belirli oranlarda birbirlerini etkileyerek farklılaşabilirler. Dilsel etkileşim ve buna bağlı olarak
gerçekleşen farklılaşmalar, çokdilli alanlardan elde edilen veriler incelendiğinde, etkileşim sürecinin genellikle
belirli bir düzen içinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Yani bazı dilsel birim, sözcük ve örüntülerden oluşan sözce
alanları daha çok etkilenirken bazıları değişime karşı sınırlıdır. Bu çalışmada, Kurmanci Kürtçesi-Türkçe
konuşucusu olan yirmi beş ikidillinin sözlü anlatılarında kod karıştırma ve değiştirme birimi olarak görülen,
kullanım sıklığı ile ele alınan, üç bin civarındaki etkileşim öğesi, kaynak dilin belirlenmesi, aktarım oranları ve
nitelikleri bakımından değerlendirildi. İkidillilerin birinci dili ve temel kodu olan Kurmancinin sözceleri ele
alındığında, bazı dilbilgisel alanlar değişime daha açıkken çoğunun Kurmancinin bağımlı işlevsel biçimbirimleri
nedeniyle sınırlayıcı görünümler sergilediği anlaşılmaktadır. Bundan dolayı ikidilli Kurmancisinde karma sözce
alanları daha yaygındır. Çok sınırlı olsa da devam eden gerileyici ikidilliliğe bağlı olarak bağımsız ve bağımlı
işlevsel birimler ile çekirdek sözlükçeye ait sözcükler ve buna bağlı olarak sözdizimsel anlam ağlarının da model
kod olan baskın dilden temel kod olan alıcı dil alanlarına yerleşebilmeleri mümkündür.