2. ULUSLARARASI HİTİT GÜVENLİK ÇALIŞMALARI KONGRESİ, Çorum, Türkiye, 9 - 11 Aralık 2022
Rusya Devlet Başkanı Vladimir
Putin, “askeri operasyonun” başlamasından kısa bir süre önce, Ukrayna’nın
Sovyetler Birliğinden devraldığı know-how ile kendi nükleer silahını üretmeye
çalıştığına ve bunun Rusya’ya bir saldırı hazırlığıyla eşdeğerde olduğuna
yönelik iddialarda bulunmuştur. 24 Şubat 2022 tarihinde Rus tarafının
başlattığı ve ‘özel askeri operasyon’ olarak tanımladığı askerî harekâtın,
gerekçelerine dahil edilen ‘Ukrayna’nın Nükleer Silah Üretmesi tehdidi’, kısa
bir süre sonra yerini ‘nükleer kirli bomba’ üretme iddialarına bırakmıştır.
Rusya tarafından kontrol altına alınan bölgelerdeki nükleer santrallerin
(Çernobil ve Zaporijya) güvenliği bu açıdan önemli bir sorun haline gelmiştir.
Zira bu santraller nükleer kirli bomba iddialarında adı geçen nükleer
santrallerdir. Rus yetkililer söz konusu santrallerin Rus askerler tarafından
kontrol altında tutulmasını ‘radikal gruplar tarafından gerçekleştirilebilecek
saldırılara karşı radyoaktif materyallerin korunması’ gerekçesi ile izah etmeye
çalışmışlardır. Böylece nükleer santrallerin idaresi konusu Rus yönetimi
tarafından ‘güvenlikleştirilmiştir’. Süreci başından itibaren dikkatle takip
eden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) nükleer santrallerin çatışma
alanı olması halinde çok ciddi felaketlerin yaşanabileceğini defaatle bildirmiş
olmasına karşın, özellikle Zaporijya nükleer santrali çevresinde bombalar
patlamaya devam etmiştir. Ukrayna Nükleer Enerji Üretim Kuruluşu (Energoatom)
işgalin başlamasının ardından olası risklerin azaltılması için Zaporijya’daki
nükleer reaktörleri kapatmaya (soğutmaya) başlamıştır. Ancak bu durum
Rusya’nın, Ukrayna yönetimini ‘nükleer kirli bomba’ üretmeye çalışmakla
suçlamasına engel olmamıştır. Rus yetkililer sıklıkla Ukrayna tarafının
Zaporijya Nükleer Santraline saldırı düzenleyerek santraldeki nükleer atığın
etrafa yayılmasına sebep olarak bölgeyi yaşanmaz hale getireceklerini iddia
etmişlerdir. Putin tarafından, Zaporijya bölgesinin Rusya’ya katıldığının ilan
edilmesi sonrasında Rusya’nın ‘topraklarını ve vatandaşlarını’ korumak için
nükleer silah kullanılabileceğini ifade etmesi, bölgedeki nükleer tehditi
arttırmıştır. Nükleer santralin yönetiminin yerel yönetime devredildiğinin ilan
edilmesi ise mevcut durumu daha karmaşık hale getirmiştir. Bu çalışmada
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal gerekçeleri arasında bulunan ‘Ukrayna’nın nükleer
bomba veya nükleer kirli bomba üretmesi’ gerekçesine odaklanılacaktır.
Ukrayna’nın sahip olduğu nükleer teknolojinin kendisi aleyhine nasıl
araçsallaştırıldığı ve Rusya tarafından nasıl ‘güvenlikleştirildiği’ üzerinde
durulacaktır. Uygun bir analiz çerçevesi sunduğu için Kopenhag Okulu tarafından
ortaya konulan “Güvenlikleştirme Yaklaşımı” kullanılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Nükleer Güvenlik, Nükleer Kirli
Bomba, Nükleer Tehdit, Güvenlikleştirme
Shortly before the start of the "military operation", Russian President Vladimir Putin made allegations that Ukraine was trying to produce its own nuclear weapon with the know-how inherited from the Soviet Union, which was tantamount to preparing for an attack on Russia. The "threat of Ukraine to Produce Nuclear Weapons", which was included in the justifications of the military operation launched by the Russian side on February 24, 2022 and defined as a "special military operation", was soon replaced by the claims of producing a "nuclear dirty bomb". The safety of nuclear power plants (Chernobyl and Zaporozhye) in the regions controlled by Russia has become an important problem in this respect. Because these power plants are the nuclear power plants mentioned in the nuclear dirty bomb claims. Russian authorities tried to explain the control of the said power plants by Russian soldiers on the grounds of "protection of radioactive materials against attacks that may be carried out by radical groups". Thus, the issue of the administration of nuclear power plants was "securitized" by the Russian administration. Although the International Atomic Energy Agency (IAEA), which has been following the process carefully from the beginning, has repeatedly reported that very serious disasters may occur if nuclear power plants become a conflict area, bombs continued to explode especially around the Zaporozhye nuclear power plant. After the start of the invasion, the Ukrainian Nuclear Power Generation Corporation (Energoatom) started to shut down (cool) the nuclear reactors in Zaporozhye in order to reduce the possible risks. However, this did not prevent Russia from accusing the Ukrainian administration of trying to produce a "nuclear dirty bomb". Russian officials have often claimed that the Ukrainian side will attack the Zaporozhye Nuclear Power Plant, causing the nuclear waste at the power plant to spread around, thereby rendering the region uninhabitable. After the declaration by Putin that the Zaporozhye region joined Russia, Russia's statement that nuclear weapons could be used to protect its "lands and citizens" increased the nuclear threat in the region. The announcement of the transfer of the management of the nuclear power plant to the local administration has made the current situation more complicated. In this study, we will focus on the justification of "Ukraine's production of nuclear bombs or nuclear dirty bombs", which is among the reasons for Russia's invasion of Ukraine. It will be focused on how Ukraine's nuclear technology is instrumentalized against itself and how it is "securitized" by Russia. The “Securitization Approach” introduced by the Copenhagen School will be used, as it provides an appropriate analysis framework.
Keywords: Nuclear Security, Nuclear Dirty Bomb, Nuclear Threat, Securitization