15. Uluslararası Türk Ortodonti Derneği Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 5 - 07 Kasım 2017, ss.194
Amaç: Üst çene genişletmesinin planlandığı vakalarda özellikle üst molar dişlerde vertikal ve horizontal kemik kayıpları görülmektedir. Bu kemik kayıplarının ise dişetinin ince olduğu bireylerde dişeti çekilmelerine neden olduğu belirtilmektedir. Bu araştırmada transversal yön anomalisi bulunmayan bireylerde üst molar dişlerin dişeti kalınlıklarının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Gereç-Yöntem: Araştırmaya transversal yön anomalisi bulunmayan 115 birey dahil edilmiştir. Sirona Orthophos XG (Bensheim, Almanya) cihazıyla standart radyografik koşullarda alınan postero-anterior sefalometrik radyografiler NemoCeph NX 2005 (Nemotec, Madrid, İspanya) paket proğramında çizilmiştir. Bireylerinin dişeti kalınlıklarının belirlenmesinde transgingival sondlama tekniği kullanılmıştır. Ölçümler dişlerin bukkal yüzlerinden serbest dişeti oluğunun apikali ve muko-gingival bileşimin koronali olmak üzere iki noktadan yapılmıştır. İki ölçümün ortalaması alınarak son dişeti kalınlığı miktarı belirlenmiştir.
Bulgular: Araştırmaya dahil edilen bireylerin yaş ortalamasının 18,68±3.54 olduğu belirlenmiştir. Plak indeks, gingival indeks ve sondalanan cep derinliği ölçümlerinin sırasıyla 1,13±0,21, 0,32±0,43 ve 1,80±0,52 olduğu gözlenmiştir. 16 ve 26 numaralı dişlerin dişeti kalınlıklarının ise sırasıyla 1,32±0,32 mm ve 1,40±0,34 mm olduğu saptanmıştır. Transversal yön anomalisinin bulunmadığı bireylerde üst molar dişlerin kalın biyotipe sahip olduğu gözlenmiştir.
Sonuç: Transversal yön anomalisinin bulunmadığı bireylerde üst molar dişlerin dişeti çekilmeleri açısından risk grubunda yer almadığı belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Transversal yön anomalileri, Dişeti çekilmesi, Ekspansiyon
Aim: Horizontal and vertical alveoler bone loss are especially seen in the upper molar teeth when upper jaw expansion is planned. These bone loss are caused gingival recession in individuals with thin gingival biotype. In this study it was aimed to investigate the gingival thicknesses of upper molar teeth in individuals without transversal anomalies.
Materials and Methods: 115 subjects without transversal anomaly were included in this study. Postero-anterior cephalometric radiographs, taken with Sirona Orthophos XG (Bensheim, Germany) device under standart radiographic conditions, were traced in the NemoCeph NX 2005 (Nemotec, Madrid, Spain) package program. Transgingival probing technique was used in determining the gingival thickness of individuals. Measurements were made from the buccal surface of the teeth at two points, apical from free gingival margin and coronal from muco-gingival junction. The last amount of gingival thickness was determined by the arithmetical mean of two measurements.
Results: The mean age of subjects included in the study were 18,68±3.54 years. The plaque index, gingival index and probing depth measurements were 1,13±0,21, 0,32±0,43 and 1,80±0,52 respectively. The gingival thicknesses of tooth number 16 and 26 were 1,32±0,32 mm and 1,40±0,34 mm respectively. It was observed that upper molar teeth had thick gingival biotype in individuals without transversal anomalies.
Conclusion: In individuals without transversal anomalies upper molar teeth are not in the risk group in terms of gingival recession.
Key Words: Transversal anomalies, Gingival recession, Expansion