Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, cilt.8, sa.1, ss.179-197, 2021 (Hakemli Dergi)
II. Dünya Savaşı döneminde, savaşa girme ihtimalini göz önünde bulunduran Türkiye,
hem uygulanan metotlar, hem de az gelişmişliğin tabii neticesi olarak ağır koşullarla karşı
karşıya kaldı. II. Dünya Savaşı’nın başlamasını müteakip Türkiye’yi her an tehdit eden harp
vaziyetiyle karşı karşıya kalma durumu ve ithalat imkânlarının daralmasıyla birlikte
gereksinimlerin iç pazardan tedarik edilmesi zorunluluğu, iktisadın tüm kademelerinde yeni
bir devlet müdahalesini beraberinde getirdi. Tabii bu müdahalenin boyutu, Türkiye’nin
ekonomik gelişmişlik seviyesi ile doğru orantılı bir şekilde gelişti. Savaş yıllarında, iki farklı
ekonomi politikasının uygulandığı görülmektedir. 1939-1942 yılları arasında iş başında
bulunan Refik Saydam Hükümeti, sıkı ekonomik tedbirlere başvururken, 1942-1945
yıllarındaki Şükrü Saraçoğlu Hükümeti ise fiyatları gevşetme yoluna gitti. Savaş dönemi
boyunca gerek Saydam ve gerekse Saraçoğlu hükümetlerinin, ihtikârla mücadele hususunda
vücuda getirdikleri murakabe sistemi, donanım eksikliği ve organizasyonlardaki bozukluklar
sebebiyle büyük oranda ölçüsüz bir şekilde yürütüldü. Üretim yerine, sorunları hafifletme
yoluna gidilmesi, sorunları tamamıyla çözmeye yetmedi