Eskiyeni, Ankara, 2024
Yakın bir tarihin konu edildiği çalışmalarda belgelerin yanı sıra bu tarihin canlı tanıklarının da veri toplama sürecine dâhil edilmesi konunun daha etraflı bir şekilde anlaşılması ve daha güvenilir sonuçların elde edilmesi için önem arz etmektedir. Literatürde sözlü tarih ismiyle yer alan bu araştırma metodolojisinin tarihi konu edinen farklı bilimsel disiplinler için kullanımının giderek yaygınlaştığını gözlemleyebilmek mümkündür. Cumhuriyet tarihi ve Türkiye’deki din eğitiminin seyri özelinde düşünüldüğünde günümüz itibariyle bir asırlık süreci geride bırakan bir tecrübenin belgeler, resmî kararlar, uygulamalar ve akademik çalışmalarının yanı sıra bizatihi tecrübeleri ile henüz hayatta bulunan tanıklarının da mevcut olduğu görülmektedir. Dolayısıyla din eğitimi tarihi araştırmalarında, özellikle Cumhuriyet dönemi din eğitimi tecrübesine ilişkin satır arası diye nitelendirilebilecek verileri elde etmek, başka bir bakış açısıyla Cumhuriyet dönemi din eğitiminin detaylarına vakıf olabilmek amacıyla sözlü tarih yöntemi ile veri elde edip sürece odaklanmanın önem arz ettiği söylenebilir. Bu çalışmanın amacı dönemi tecrübe eden tanıkların bakış açısıyla Türkiye’de 1950’lerden 1970’lere kadar yaygın din eğitimi faaliyetlerinin nasıl sürdürüldüğünü incelemek ve ortaya koymaktır. Çalışma nitel araştırmaya bağlı olarak yürütülen bir sözlü tarih çalışmasıdır. Çalışmanın verileri maksimum ve ölçüt örnekleme tekniklerine uygun olarak Türkiye’nin farklı coğrafyalarından dönemi tecrübe etmiş 14 kişiden toplanmıştır. Elde edilen veriler önce kodlanmış daha sonra bu kodlardan temalar üretilmiştir. Temalar bağlamında dönemin yaygın din eğitimi ile ilgili gelişmeleri cami içi (din görevliliği, vaazlar, hutbeler, dinî gün ve geceler) ve cami dışı (Kur’an kursları, dinî yayıncılık) yaygın din eğitimi olmak üzere iki bölüm halinde ele alınmıştır. Ulaşılan sonuçlara göre dönemin yaygın din eğitimi önemli ölçüde 1950 öncesi süreçlerin tecrübelerinden beslenerek ilerlemiştir. Bununla birlikte anlatılarda ortaya çıkan durumun her zaman resmî süreçlerle örtüşmediği de tespit edilmiştir. Zira yaygın din eğitiminin Kur’an kursları gibi kimi uygulamalarında resmî olarak çizilen çerçeveye bağlı kalınmaya gayret edilmekle birlikte dinî eğitim noktasında daha fazlasının yerine getirildiği de bir vakıa olarak bu çalışmada ortaya çıkmıştır.
In studies that focus on recent history, it is important to include living witnesses of this history in addition to documents in the data collection process in order to understand the subject more thoroughly and obtain more reliable results. It is possible to observe that this research methodology, which is called oral history in the literature, is increasingly being used for different scientific disciplines that deal with history. When the history of the Republic and the course of religious education in Turkey are considered specifically, it is seen that there are documents, official decisions, practices and academic studies of an experience that has left a century behind as well as witnesses who are still alive with their own experiences. Therefore, it can be said that in studies on the history of religious education, it is important to obtain data that can be described as between the lines, especially regarding the religious education experience of the republican period, and to be able to grasp the details of religious education in the republican period from another perspective, to obtain data with the oral history method and focus on the process. The aim of this study is to examine and reveal how common religious education activities were carried out in Turkey from the 1950s to the 1970s from the perspective of witnesses who experienced the period. The study is an oral history study conducted based on qualitative research. The data of the study were collected from 14 people who experienced the period from different geographies of Turkey in accordance with maximum and criterion sampling techniques. The obtained data were first coded and then themes were generated from these codes. In the context of the obtained themes, the developments regarding the period's common religious education were addressed in two sections as inside the mosque (religious duty, sermons, religious days and nights) and outside the mosque (Quran courses, religious publishing) common religious education. According to the results obtained, the common religious education of the period progressed significantly by feeding on the experiences of the pre-1950 processes. However, it was also determined that the situation revealed in the narratives did not always coincide with the official processes. Because, although efforts were made to adhere to the officially drawn framework in some practices of common religious education such as Quran courses, it was also revealed as a fact in this study that more was fulfilled in terms of religious education.