Koronavirüs Enfeksiyonu Tedavisinde Bazı Vitamin, Mineral ve Fitokimyasalların Potansiyel Terapötik Etkileri


Creative Commons License

Arslan A.

in: Sağlık Bilimlerinde Araştırma ve Değerlendirmeler, Prof. Dr. Cem Evereklioğlu, Editor, Gece Kitaplığı, Ankara, pp.413-429, 2021

  • Publication Type: Book Chapter / Chapter Other Book
  • Publication Date: 2021
  • Publisher: Gece Kitaplığı
  • City: Ankara
  • Page Numbers: pp.413-429
  • Editors: Prof. Dr. Cem Evereklioğlu, Editor
  • Van Yüzüncü Yıl University Affiliated: Yes

Abstract

Koronavirüsler, koronaviridae ailesinin üyeleri olarak, tek sarmallı pozitif sense RNA genomlarına sahip virüslerdir. (Modrow ve ark., 2013). Son yıllarda sağlık alanında küresel çapta sıkıntılara yol açan bu virüs ailesinin 3 önemli üyesi; Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsü (SARS-CoV), Orta Doğu solunum sendromu koronavirüsü (MERS-CoV) ve 2019’un sonlarında ortaya çıkan koronavirüs SARS-CoV-2’dir. COVID-19, SARS-CoV-2’nin neden olduğu yeni tanımlanmış bir hastalık olup, ilk defa Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkmış ve kısa sürede yayılarak global bir krize neden olmuştur (Guarner, 2020). Genel olarak hastalığa ait semptomlar kişi enfekte olduktan 2 ila 14 gün sonra başlamaktadır ve, ateş, öksürük, kas ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı, koku kaybı ve nefes darlığı gibi bulgular öne çıkmaktadır (Lake, 2020) ancak hastalığın klinik özellikleri, asemptomatik taşıyıcılıktan, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) ve ölüme kadar değişebilmektedir (Zhou ve ark., 2020; Jiang et al., 2019). COVID-19’un şiddeti ve prognozunda yaş, cinsiyet, etnik köken, obesite, beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıkları gibi özelliklerin yanısıra, altta yatan hastalıkların varlığı (hipertansiyon, diyabet, kanser) da önemli rol oynamaktadır (Gao ve ark., 2021). Her geçen gün ölüm ve vaka sayısının arttığı bu küresel salgında bugüne kadar Dünya Sağlık Örgütüne bildirilen onaylanmış vaka sayısı, 30 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla 216.303.376 olup, salgında hayatını kaybedenlerin sayısı ise 4.498.451 ‘e ulaşmıştır (WHO, 2021).