18th International Symposium: Communication in the Millennium (CIM 2021), Erzurum, Türkiye, 26 - 27 Ekim 2021, ss.1164-1166
DRON
GAZETECİLİĞİNDE BÖLGESEL SINIRLILIKLAR:
DOĞUANADOLU
BÖLGESİ ÖRNEĞİ
Dijitalleşme yeni bir
medyayı doğurmuş, bu yeni medya birçok alanda olduğu gibi gazetecilik alanında
da büyük değişimlere, birçok yeni gazetecilik türünün doğmasına neden olmuştur.
Bu türlerden biri de dron gazeteciliğidir. Geçmişi eskilere dayanan ve pilotsuz
hava aracı olarak bilinen dronlardan ilk kullanımı askeri amaçlar için olmasına
rağmen günümüzde birçok alanda yararlanılmaktadır. Gazeteciler için doğal
afetler ve toplumsal olaylarda, ulaşılması zor ya da hızlıca ulaşılması gereken
alanlarda görüntü almayı kolaylaştıran teknoloji adeta gazetecinin gökyüzündeki
gözü konumundadır. Bu teknoloji aynı zamanda alternatif gazetecilik türlerini
de desteklemekte ve bazı sansürlerden uzak daha demokratik bir basına da olanak
sağlayabilmektedir. Diğer hava görüntüleme araçlarına göre daha ucuz ve daha
pratik olması bu araçların kullanımını hızlıca yaygınlaştırmıştır. Artık sadece
gazetecinin kullandığı bir teknoloji olmaktan çıkan, henüz tam oturmasa da
kendi kuralları oluşmaya başlayan bu yeni gazetecilik türü beraberinde bazı
tartışmalı problemler de getirmiştir. Bu tür ile ilgili duyulan endişelerin
başında özel hayatın gizliliği, kamu güvenliği ve sağlığı üzerinde
oluşturabileceği olumsuzluklar gelmektedir. Bilindiği üzere Ülkemizde Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) 10/11/2005
tarihli ve 5431 sayılı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun ve 14/10/1983 tarihli 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununa
dayanarak çıkarılan İnsansız Hava Aracı Sistemleri Talimatı (SHT – İHA)
hükümleri çerçevesinde, Türk Sivil Hava Sahasında işletilecek veya kullanılacak
sivil İnsansız Hava Aracı (İHA) sistemlerinin ithali, satışı, kayıt ve tescili,
uçuşa elverişliliği, hava trafik hizmetleri ve İHA operasyonlarına ilişkin usul
ve esasları düzenlemektedir. Fakat dronun nerede uçacağı ile ilgili
izinler mülki amirler (Vali/Kaymakam) tarafından verilmektedir. Genel esasları
belirlenmiş olan uçuş yapılacak ve yapılamayacak alanlar dışında zaman zaman
bölgelere ve illere göre mülki amirler tarafından verilen kararlarla farklı
alanlar da uçuşa yasak sayılabilmekte, bu da bölgesel farklılıklara neden olmaktadır.
Yapılan çalışmanın hipotezi de bu gazetecilik türü ile ilgili endişelerin
bölgesel değişiklikler gösterdiği ve bu değişikliklerin de gazetecilerin haber
yapım pratikleri üzerinde farklılıklara neden olduğudur. Çalışmada ilk olarak
literatür taraması yapılarak bu yeni gazetecilik türünün özellikleri ve haber
yapım pratikleri ortaya konulacaktır. Daha sonra yapılacak alan çalışması ile
bölgesel değişimlerin etkisi somut olarak belirlenmeye çalışılacaktır. Bu
nedenle evreni Ülkemizde dronla haber yapan gazeteciler olan çalışmanın
örneklemi Doğu Anadolu Bölgesinde dronla çalışan 15 gazeteci olacaktır. Yarı
yapılandırılmış görüşme tekniğinin kullanılacağı araştırmada alanda çalışan
gazetecilere bu teknolojinin sağladığı avantajlar ve bölgesel farklılığın
yaşattığı zorlukların sorulacak, böylece farklılıkların haber yapım pratikleri
üzerindeki etkisi onların gözünden ortaya konulabilecektir. Son zamanlarda her
ne kadar kararlı mücadeleler sonunda terör faaliyetlerinin baskısı azaltılmış
olsa da hala Doğu Anadolu Bölgesinde temel önceliklerden biri güvenliktir.
Terör saldırılarında da sıkça kullanılan bu teknolojinin bölgede gazetecilik
faaliyetlerinde kullanılması hala zorlu bir süreçtir. Hem gazetecilik
mesleğinin verdiği kamusal sorumluluğun yerine getirilmesi hem de gazetecilerin
haklı nedenlerle oluşan bu endişeleri önleyebilmesi için devlete bağlı
kurumlarla koordineli çalışması gerekmektedir. Koşullar değerlendirildiğinde bölge
gazetecilerinin dron gazeteciliği haber pratiklerindeki değişimin kaçınılmaz
olduğu düşünülmektedir. Çalışmada her ne kadar Ülkemizdeki bir bölgedeki
farklılaşma ele alınacak olsa da dron haberciliğinde tüm dünyada benzer
bölgesel farklılıklar yaşanıldığı düşünülmektedir.