Yılmaz Önay Armağan Kitabı, Murat Öztürk-İrfan Polat, Editör, Kitabevi, İstanbul, ss.187-204, 2021
Özet
Asıl adı Muhammed olan Pertev, 1159/1746 yılında İstanbul’da
doğmuştur. Babası Sultan Ahmet Camii muvakkiti Çelebi Efendi’ye nisbeten
“Muvakkit-zâde” lakabıyla anılmıştır. Devrinde birçok şaire ders veren Hoca Neşet’in
kendisine “Pertev” mahlasını vermesiyle “Muvakkit-zâde Muhammed Pertev” olarak
şöhret bulmuştur. 1171/1757-58’de İstanbul’da doğmuş olan Şeyh Gâlib ise, asıl
ismi Mehmet Esad olduğu halde önce hocası Neşet’in verdiği Esad, daha sonra
Galip mahlasını kullanmıştır. Galip ve Pertev’in benzer muhitlerde yetiştikleri
bilinmektedir. İki şairin de Hoca Neşet’ten Farsça dersi aldıkları
bilinmektedir. Galip Mevlevî kültürüyle yetişmiş, Pertev ise bu tarikata
meyillidir. Ayrıca iki şair de Divan-ı Hümâyûn’da kitabet görevi alarak saraya
intisap etmiştir. Genç yaşlarda Hoca Neşet çevresinde başlayan ve uzun yıllar
süren dostluk, şairlerin edebî ürünlerine de yansımıştır. Klasik Türk şiirinde
şairler arasındaki muhtemel etkileşimin en belirgin olduğu metinler nazireler
ve tahmislerdir. Bir şiirin nazire sayılabilmesi için en azından ortak kafiye,
redif ve vezinle yazılmış olması gerektiği bilinmektedir. Pertev ve Galip
divanlarında tespit edilen nazireler, model alınan şiirle bağlantısına göre
tasnif edilmiştir. Fakat divanlardaki nazirelerden birçoğu, aynı kafiye ve ölçü
ile yazıldığı hâlde model şiire açık bir gönderme içermemektedir. Bu gazeller
bağlamında hangi şairin model konumunda olduğunu tespit etmek mümkün değildir.
Her iki divanda bu nitelikte on üçer adet gazel tespit edilmiştir. Fakat bu
şiirler, Galip ve Pertev’in birbirine söyledikleri nazireler olabileceği gibi
her iki şairin birbirinden bağımsız olarak başka şairlerin gazellerine
söylediği nazireler de olabilir. Zira klasik şiirde çok beğenilen bazı
gazellere çok sayıda nazire söylenmesi sık görülen bir durumdur. Galip ve
Pertev’in aynı şaire nazire söylemiş olması, en azından ortak bir zevki
paylaştıklarını gösterir. Model şiire açık bir gönderme içeren şiirler incelendiğinde,
Galip’in Pertev’in altı gazeline nazire ve üç gazeline tahmis söylediği;
Pertev’in ise şair dostunun iki gazeline nazire ve bir gazeline tahmis
söylediği görülmektedir. Ayrıca bir müşterek gazel söylemiş olan Galip ve
Pertev, Hoca Neşet’in iki gazeline söyledikleri nazirelerle ortak zevki paylaştıklarını
göstermişlerdir. Osmanlı şiirinin son büyük ismi olan Şeyh Galip’in ikinci
sınıf sayılabilecek bir şaire nazire söylemiş olması ilk bakışta şaşırtıcı gelse
de divanı incelendiğinde, başta Pertev ve Hoca Neşet olmak üzere, çağdaşı olan
başka şairlerle etkileşim içinde olduğu görülecektir.