Van İlahiyat Dergisi, cilt.9, sa.15, ss.194-214, 2021 (Hakemli Dergi)
Eserlerin
mukaddimeleri, müelliflerin konuya hâkimiyetini gösterdikleri ve adeta ilmî
yeterliliklerini okuyucuya sundukları bölümler olmuştur. Bazı tefsir
mukaddimelerinde de bunu görmek mümkündür. Kur’ân ilimleri ve tefsir
metodolojisi hakkında önemli bilgiler veren ve çalışmamıza konu olan Tabersî,
Âlûsî ve Sıddîk Hân da eserlerinin mukaddimelerinde Kur’ân ilimlerinin bir
kısmına sathi yorumlar getirirken, bir kısmına ise teferruatlı bir şekilde yer
vermektedirler. Örneğin Tabersî i’caz konusunu, Âlûsî i’câzla birlikte yedi
harf meselesini detaylı bir şekilde ele alırken, Sıddîk Hân, Kur’ân ilimleri
konularına daha kısa bir şekilde değinmektedir. Müfessirlerimiz mukaddimelerinde
genel olarak metodoloji konusuna daha detaylı bir şekilde değinerek takip
edecekleri yöntem hakkında bilgi vermektedirler. Tefsir metodolojisi konusunda
benzer kaidelerle konuyu ele alan müfessirlerimiz, bazen de kendilerine özgü
yöntemleri kullandıkları müşahede edilmektedir. Bu bağlamda Tabersî, Şîa
mezhebinin görüşlerini önemsemekte, imamlardan nakledilen rivayetleri Hz.
Peygamber’den nakledilen rivayetle eşit tutarak mezhebî taassupla konuya
yaklaşmakta; Âlûsî tasavvuf ehli tarafından yapılan yorumları önemsemekle
birlikte konuya temkinli yaklaşarak, yapılan batınî yorumun ayetin zahirine
uygun olması gerektiğini söylemektedir. Diğer iki müfessirden daha fazla tefsir
metodolojisine değinen Sıddîk Hân ise mezhep taassubundan uzak durulması gerektiğini
söyleyerek birçok tefsir yöntemini eleştirmekte ve bu yaklaşımları tefsir
olarak değerlendirmemektedir. Tefsir metodolojisinde naklin önemine değinen
müfessirlerimizden Tabersî doğru bir tefsir için sahih naklin gerekli olduğuna,
Sıddîk Hân ise tefsirin sadece sahih nakille bilineceğini söyleyerek, bunun
dışındaki yorumları te’vil olarak değerlendirmekte böylece tefsir ve te’vil
arasındaki farka değinmektedir.