Akademik Veri Yönetim Sistemi
International Migration Researches Congress, Ankara, Türkiye, 20 - 22 Mayıs 2021, ss.152-164
Çağımızın en büyük çevre sorunu olarak görülen antropojenik iklim değişikliğinin, doğal ve beşeri sistemlere yansımaları büyük oranda olumsuz olacaktır. İklimsel elamanlardaki anormalliklere bağlı olarak, atmosferik doğal afetlerin sıklığında ve şiddetinde anlamlı artışlar ortaya çıkmıştır. Bunun sonucu olarak da bireysel ve kitlesel göçler yaşanmış ve gelecekte bu göçlerin daha da artacağı tahmin edilmektedir. Uluslararası literatüre baktığımızda bu göçlere dair ilk çalışmaların 1970’lerde, buna karşılık Türkiye’de ise konuyla ilgili az sayıdaki çalışmanın, 2000’lerden sonra yapıldığı görülür. Bu yönüyle bakıldığında antropojenik iklim değişikliğinin neden olduğu göçler, akademi için yeni bir araştırma alanıdır. İklimsel parametrelerdeki anlamlı farklılaşmalara bağlı olarak henüz çok yeni olan bu olgunun, özellikle kapsam ve etkileri itibariyle gelecekte çok daha yoğun bir şekilde gündeme geleceği aşikârdır. Bu bakımdan böylesine önemli bir konuda yapılmış çalışmaların genel bir literatür bilgisini sunmak, konunun özünün anlaşılması açısından önemlidir. Tam da buradan hareketle iklimsel göçleri konu edinen bu çalışmada hem küresel hem de ulusal ölçekte yapılmış çalışmaların genel bir bilgisinin eleştirel bakış açısıyla verilmesi amaçlanmıştır. Genel bulgulara bakıldığında, iklimsel göçleri konu edinen literatür, hem yeni bir alan olması hem de iklimin kaotik yapısı hasebiyle farklı metotların denendiği kısmen zengin fakat bazı yönleriyle de sorunlu bir içerik ile temsil edilmektedir. Ayrıca az sayıda yapılmış çalışma ile birlikte ki bunların büyük bir bölümü de derleme şeklinde olup konunun Türkiye ölçeğinde neredeyse hiç tartışılmadığı görülür. İklimin yapısındaki istikrarlı değişimin yol açacağı sonuçları düşünecek olursak bu meselenin gelecekte çok önemli bir yer kaplayacağı aşikardır. Bu nedenle güvenirliliği daha yüksek karma yöntemlerin denendiği çalışmalara ağırlık vermek gerekir.
The effects of anthropogenic climate change, widely regarded as the most serious environmental issue of our time, on natural ecosystems and human beings will be overwhelmingly negative. Significant increases in the frequency and severity of atmospheric natural disasters have been observed as a result of climatic anomalies. Individual and mass migrations have taken place after such environmental mayhem, and it is expected that these migrations will increase further in the future. When we look at the studies in the literature on an international level, we can see that the preliminary studies conducted on these migrations were carried out in the 1970s, whereas in Turkey, only a few studies on the subject were conducted after the 2000s. Migrations caused by anthropogenic climate change are a new area of study for academic research in this regard. It is obvious that this phenomenon, which is still relatively new due to significant differences in climatic parameters, will become much more prevalent in the future, particularly in terms of scope and effects. In this regard, it is critical to present a general knowledge of the studies conducted on such an important subject in order to have an adequate understanding of the essence of the subject. Based on these premises, we hope that this study on climatic migrations will evaluate a general knowledge of both global and national studies from a critical standpoint. Considering the general findings, the studies in literature conducted on climatic migrations are represented by a relatively rich but also problematic content in which different methods have been applied due to the fact that it is a new field and that a chaotic nature of the climate is also implicated. In addition, together with a small number of studies, most of them are in the form of compilation and it is seen that the issue is almost never discussed in Turkey. If we consider the consequences of the stable change in the structure of the climate, it is obvious that this issue will occupy a very important place in the future. For this reason, it is necessary to focus on studies in which more reliable mixed methods are applied.