AKADEMIK TARIH VE DÜŞÜNCE DERGISI, cilt.10, sa.1, ss.369-393, 2023 (Hakemli Dergi)
Türk toplumunun halk geleneği etrafında şekillenen ve mizahi bir tür olan fıkralar, kendi kültür dokularından izler taşımaktadır. Bu izler, fıkraların doğduğu toprakları, o topluluğa özgü kültürel gereçleri ve toplumun gelenek yapısını okura aktarmaktadır. Bu nitelikler, anlatıların özgünlüğünü, içinde oluştuğu toplumun düşünce ve inanç yapısını topluma sunması bakımından önemli kültürel vesikalar olarak kabul görmektedir. Fıkralarda dönemin sosyal ve tarihi yapısı haricinde, toplumun mizah anlayışı da net şekilde görülebilmektedir. Fıkralar sözlü olarak başlayıp yazıya aktarıldıktan sonra, çizgi roman, gazete, televizyon ve çeşitli dijital aktarım gereçleriyle güncellenerek günümüze farklı formlarda ulaşmıştır. Araştırmamızda, derlenen Nasreddin Hoca fıkralarının kullanım alanları, fıkraların kavramsal çerçeveleri, sınıflandırılması ve farklı milletlerde Hoca fıkralarının ne gibi içeriklerle yayıldığı detaylıca örneklendirilmiştir. Ayrıca, Nasreddin Hoca fıkralarının topluma verdiği mesajlar metodolojik olarak belli bir düzlemde belirtilmiştir. İlhan Başgöz’ün fıkraları kavramsal çerçevede kümelemesine ek olarak, fıkraların çocuk dergilerine yansıması ayrı bir başlıkta ele alınmış ve görsel olarak sunulmuştur. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de çocuk ve yetişkin fıkraları, Türk milletinin keskin mizah anlayışını Nasreddin Hoca, Temel Reis ve Bektaşi adına yakıştırarak dünyaya tanıtmaya devam edecektir.