Amaç: İndirekt hiperbilirubinemi, yenidoğanlarda sık görülen birçok risk faktörü olan bir hastalıktır. Çalışmamızda, yenidoğan yoğun bakım ünitemize indirekt hiperbilirubinemi tanısı ile yatırılan hastaların öykü, fizik muayene ve tetkiklerinin, hastaların tedavi ve takipleri üzerine olan etkileri incelenmesi amaçlandı. Yöntemler: Kesitsel ve retrospektif olarak yapılan çalışmamıza, miadında doğan, indirekt hiperbilirunemi tanısıyla yatırılan 226 hasta alındı. Hasta dosyalarından öyküleri, fizik muayene ve tetkik verileri değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya alınan 226 hastanın 126’sı (%55,8) erkek, 100’ü (%44,2) kızdı. Gestasyon haftaları ortalama 38,3±0,4 hafta, ortalama doğum ağırlıkları 3146±32 gramdı. Hastaların yatış anındaki ortalama postnatal günleri 4,1±0,1 gün, yatış bilirubinleri 17,1±0,2 mg/dl, fototerapi alma süreleri ise 38,2±1 saat, yatış sırasında tartı kaybı ise %3,7±0,3 olarak görüldü. Hastalardaki en sık tanının ABO uygunsuzluğu (%27,9) olduğu görüldü. Tartı kaybı olan hastaların bilirubin düzeyleri istatiksel açıdan anlamlı yüksekti. Kan uyuşmazlığı ve diğer tanılar karşılaştırıldığında; kan uyuşmazlığı olan hastalarda bilirübin ve hemoglobin düzeyi ve yatış anındaki postnatal yaş istatistiksel açıdan anlamlı daha düşük, yatış süresi ise istatistiksel açıdan anlamlı daha yüksekti. Sonuç: Cinsiyet ve doğum şekli ile yatış total bilirübin ve fototerapi alma süresi arasında anlamlı ilişki görülmedi. Tartı kaybı olan hastaların olmayanlara göre yatış total bilirübin istatistiksel olarak daha yüksekti. Ek olarak ABO uygunsuzluğu olan hastaların yatış sürelerinin de diğer tanılarla yatan hastalara göre istatistiksel açıdan anlamlı daha uzun olduğu görüldü.
Aim: Indirect hyperbilirubinemia is a common disease in newborns with many risk factors. In our study, we aimed to investigate the effects of history, physical examination and investigations on treatment and follow-up of patients admitted to our neonatal intensive care unit with the diagnosis of indirect hyperbilirubinemia. Methods: In our cross-sectional and retrospective study, 226 patients who were born at term and hospitalized with the diagnosis of indirect hyperbilirubinemia were included. History, physical examination and examination data were evaluated from the patient files. Results: Of 226 patients included in the study, 126 (55.8%) were boys and 100 (44.2%) were girls. The mean gestational age was 38.3±0.4 weeks and the mean birth weight was 3146±32 grams. The mean postnatal days at the time of hospitalization were 4.1±0.1 days, hospitalization bilirubin was 17.1±0.2 mg/dl, duration of phototherapy was 38.2±1 hours, and weight loss during hospitalization was 3.7±0.3%. The most common diagnosis was ABO incompatibility (27.9%). Bilirubin levels were statistically significantly higher in patients with weight loss. When blood incompatibility and other diagnoses were compared, bilirubin and hemoglobin levels and postnatal age at the time of hospitalization were statistically significantly lower and length of hospitalization was statistically significantly higher in patients with blood incompatibility. Conclusion: Gender and mode of delivery were not significantly associated with hospitalization total bilirubin and duration of phototherapy. Patients with weight loss had statistically higher hospitalization total bilirubin than those without weight loss. In addition, the length of hospitalization of patients with ABO incompatibility was statistically significantly longer than patients hospitalized with other diagnoses.