İNSAN NE İLE YAŞAR?: MÜLKSÜZLER VE İNSANLAR’DA ANLAM ARAYIŞI


Aykaç Ö. A., Tanrıtanır B. C.

9 th INTERNATIONAL MARDIN ARTUKLU SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE, Mardin, Türkiye, 20 - 22 Ocak 2023, ss.30-31

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Mardin
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.30-31
  • Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Anne Karenina’yı yazdıktan sonra içine düştüğü derin yalnızlıktan sonra dine yönelen Rus Edebiyatı’nın en önemli ismi Lev Tolstoy, bu yönelişi bazı eserlerinde net bir şekilde görünür kılmıştır. Tolstoy, bu yönelimi hikayelerden birisine kitabıyla aynı ismi vererek İnsan Ne İle Yaşar?’da okuyucuya doğrudan sunmuştur. Temelinde inanç ve inanış temalı hikayeler arasında kitapla aynı ismi taşıyan bir hikâye vardır ve bu hikâyede cezalandırıldığı için dünyaya gönderilen melek 3 soruya cevap arar: İnsanda ne var? İnsana ne verilmemiştir? İnsan ne ile yaşar? Bu sorular sadece Tolstoy’un eserine özgü sorular olmakla sınırlı kalmamış, yaratılıştan bu yana birçok tartışmanın merkezinde yer almıştır. İlk çağ düşünürlerinden son dönem romancılarına kadar birçok yazar insanlar üzerinden kurguladığı anlam arayışında farklı yöntem, teknik ve anlatıları kullanmışlardır. Bu türdeki anlatılardan birinin yazarı olan Amerikalı yazar Ursula Le Guin, kurguladığı iki dünya arasında gidip gelen bir insan üzerinden bir insanlık arayışının hikayecisi olmaya çalışmıştır. Mülksüzler romanı ile bir diğer büyük Rus edebiyatçı Dostoyevski’nin Cinli (Ecinniler) adlı eserine cevap niteliğinde yazdığı bilinen Le Guin’in Mülksüzler’ini esasında Tolstoy’un anlam arayışı niteliğindeki soruları üzerinden okumak daha uygun olabilir. Yine son dönemin en çok okunan romancıları arasında yer alan İngiliz romancı Matt Haig’in İnsanlar adlı eseri de benzer şekilde bir arayış ve kavrayışın romanıdır. Uzaylılar tarafından dünyaya gönderilen bir varlık insanlığın önemli bir buluşunu sona erdirmek ve insanlığın önemli bir sırrı çözmesini engellemek ister. İnsan kılığında dünyaya gelen bu uzaylı, dünyada geçirdiği süre sonrasında farkında olmadan insanı insan yapan değerleri keşfeder. Bu yönüyle de önemli bir neticeye varan bir arayış romanı olur. İki eser bu yönüyle ele alınabilecek sayısız üslupsal ve kurgusal özelliklere sahip olmasına rağmen temelde insanlık üzerinde yoğunlaşır. Söz konusu çalışma, bu görüşten hareketle Le Guin’in Mülksüzler’i ile ciddi benzerlikler taşıyan İnsanlar’ı bu yöndeki bir anlam ve insanlığın özünü sorgulamaları ile ele alınmış ve Tolstoy’dan yola çıkılarak birer arayış romanı olarak incelenmiştir.

One of the great Russian writers, Lev Tolstoy, turned his face to religion after the deep loneliness he fell into after writing Anne Karenina, making this turn visible in some of his best-known works. By giving this orientation to one of the stories with the same name as his book What Men Live By? Tolstoy presents this drift directly to the reader. Based on the stories of faith and belief, an angel is sent to earth because it is punished by God and seeks answers to 3 questions: What is in men? What has not been given to man? What does a human live by? By all means, these questions are not limited to Tolstoy’s focus; they have been at the center of many discussions since the creation of humankind. Many philosophers of ancient times and contemporary novelists of today have used and still using different methods, techniques, and narratives in their search for meaning, which they have fictionalized through people. In this vein, the American writer Ursula Le Guin has become the storyteller of the search for humanity through a person who goes back and forth between the two worlds she has fictionalized. Le Guin, known to have written The Dispossessed novel in response to another world-famous Russian writer Dostoevsky’s The Possessed, has based her novel on Tolstoy’s search for meaning. On the other hand, the famous English novelist Matt Haig’s The Humans is similarly a novel of search and insight. An alien from a different planet wants to end an essential invention of humanity and prevent humanity from solving an important secret. After a while, he finds a meaning without realizing it, and it is fictionalized as a work in which discovering the goodness that makes a person a human being comes to the fore. Both works focus on humanity in this aspect. In this study, The Humans, which has exact similarities with Le Guin’s The Dispossessed, were examined with a meaningful inquiry in this direction and as a quest for the meaning within the context of ideas and questions of Tolstoy.