Eğitim Kitabevi, İstanbul, 2024
“Toplumcu
Gerçekçi Edebiyat” anlayışı, gündemine aldığı toplumun temel sorunlarına dikkat
çekmek, çözüm önerilerinde bulunmak, işsizlerin ve çalışan emekçi kesimin temel
haklarının mücadelesini vermek; ekonomik açıdan yoksul, eğitim hakkından mahrum
kalmış toplumun kırsalda yaşayan kesiminin zorlu yaşamını aydınlara, bilhassa
devletin yetkili makamlarına göstermek gibi politik organizasyonu planlama,
örgütleme ve duyurma yanı güçlü bir düşünce etrafında biçimlenir. Toplumcu
gerçekçilikte roman sanatı, 1940-1980 arası süreçte ülke gündeminin de
tesirinde kalarak politik bir içerik taşımakla beraber toplumsal aydınlanma
sürecine önemli ölçüde katkı sunmuştur. Zira bu edebî akımın tesir ettiği roman
ve öykülerde güçlü-güçsüz, ezen-ezilen, zengin-yoksul, patron-işçi,
zalim-mazlum, esaret-hürriyet, sömürü-itiraz, işveren-işçi, gelenek-modernlik,
eşitsizlik / adalet gibi karşıt zeminde geniş bir tematik içeriğe sahiptir.