GÜNCEL İŞLETME SORUNLARININ Çözüm Önerilerilerinde Teorik ve Amprik Uygulamalar, Doç. Dr. Mehmet GÜVEN,Öğr. Gör. Mehmet Emin YAŞAR, Editör, Eğitim Kitabevi, Konya, ss.115-133, 2022
Teknolojik gelişmelerin ve değişmelerin inanılmaz derecede arttığı günümüzün
küreselleşen dünyasında örgütlerin sürdürülebilir rekabet üstünlüğü elde ederek
daha uzun vadeli piyasada kalmaları önem kazanmaktadır. Çünkü sürekli farklı
büyüklükte ve farklı statüde örgütlerin kurulduğunu görmekteyiz. Böylelikle şiddetli
bir rekabet ortamında örgütlerin ayakta kalarak faaliyetlerini devam ettirebilmeleri
her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Örgütlerin rekabet üstünlüğü elde edebilmeleri
için en önemli faktörlerden biri de çalışanların işe veya örgüte yönelik olumlu tutum
ve davranışlar sergilemesine bağlıdır. Çalışanların tatmin olma derecelerine göre
olumlu tutum ve davranışlarda bulunma durumları da farklılaşmaktadır. Dolayısıyla
tatmin olan çalışanların daha motive olmaları söz konusu olup bu nedenle yüksek
performans sergilemeleri beklenmektedir. Aksi durumda çalışanların motive
olmamaları sonucu işten ayrılmaları gündeme gelmektedir ki bu da örgütlerin
hem başarısız olmalarına, hem de örgüt bünyesinde maliyetlerin artmasına neden
olmaktadır. İş görenin çalıştığı işe veya örgüte karşı olumlu tutum ve davranışlar
sergilemesi her yöneticinin arzuladığı durumlardan biridir. Son dönemde oldukça
fazla çalışmaya konu olan kavramlardan biri de çalışanın herhangi resmi bir sahipliği
olmamasına karşın çalıştığı işi veya örgütü sahiplenmesi anlamına gelen psikolojik
sahiplenme kavramıdır. Psikolojik sahiplenmenin yönetim ve örgütsel davranış
bilimi içerisinde yer alan diğer kavramlardan (örgütsel bağlılık, örgütsel vatandaşlık,
örgütsel özdeşleşme vb.) farklı olmasının temelinde ‘’sahiplik’’ duygusunun yattığı
söylenebilir. Sahiplik veya sahiplenme duygusu neticesinde iç müşteri olarak
bilinen çalışanın dış müşteriye daha kaliteli mal veya hizmet sunması mümkündür.
Böylelikle örgütün müşteri kitlesi artacağı için örgütün daha fazla kazanması
mümkün duruma gelmektedir. Bu da örgütün sürdürülebilir rekabet gücünü daha da
arttırarak ortalamanın üzerinde kazanç elde etmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda
psikolojik sahiplenme sayesinde çalışanın daha az sağlık problemleri ile karşı karşıya
kalması beklenilir ki bu da arzu edilen durumlardan biridir. Böylelikle psikolojik
sahiplenme duygu durumu sonucunda hem örgütün kazanması hem de çalışanın
kazanması mümkün hale gelmektedir. Çalışmada psikolojik sahiplik kavramı ve
ortaya çıkışı, psikolojik sahipliğin yapısı, boyutları, biçimleri, öncülleri, sonuçları
detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.