ULUSAL DİL VE EDEBİYAT ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU, Van, Türkiye, 20 - 22 Ekim 2021, cilt.1, sa.1, ss.15-16
Edebiyatın sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel, psikolojik alanlarla ilişkisi/etkileşimi olduğu kadar
tarihle de sıkı bağları vardır. Hatta denilebilir ki edebiyat ile tarih arasındaki ilişki diğer alanlardan
daha kompleks bir görünüm arz eder. Nitekim tarihî gerçekliğin edebiyat eserine yansıması hep
sorunlu olmuştur. Özellikle edebiyatın tarihî gerçekliğe ne kadar uyduğu, tarihî olayları, kişileri,
dönemleri ve durumları kurmacanın dünyasına taşırken nasıl dönüştürdüğü çokça tartışılmıştır.
Bu tartışmaların encamına bakıldığı zaman ise birkaç temel yaklaşımın öne çıktığısöylenebilir.
Bunlardan ilki edebiyatın tarihe sadık kalmasını savunan anlayıştır. İkincisi tarihî olayları edebiyat
için bir malzeme gibi gören ve edebiyatçıya bu malzemeyi özgürce kullanma imkânı veren eğilimdir.
Üçüncü bir anlayış ise ne ilk eğilimde olduğu gibi edebiyatı tarihin ne de ikincisindeki gibi tarihi
edebiyatın emrine verir. Daha sentezci bir bakış açısını savunur. Tüm bu genel bağlam içerisinde
küresel edebiyat çağında, postmodernizm ve sonrasındaki gelişmelerle birlikte edebiyatçının tarihi
kendi eserini yaratırken araçsallaştırdığı; palimpsest, anakronizm, parodi, ironi, üst kurmaca,
metinler arasılık gibi tekniklerle oyunsulaştırdığı aşikârdır. Nitekim bugün küresel bir okur kitlesini
gözeten, edebiyatı uluslararası bir bakış açısıyla üreten edebiyatçıların tarihi yansıtma biçimleri
de bu eğilimle paralellik göstermektedir. İşte, bu çalışmada küresel edebiyatın öne çıkan iki örneği
üzerinden tarihin edebiyata nasıl aktarıldığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu eserler, Dan Brown’un
Cehennem ve Orhan Pamuk’un Veba Geceleri adlı romanlarıdır. Aynı zamanda, bu eserler güncel
bir mesele olan salgın gibi küresel bir felaketi anlatının odağına almış olmaları ve tarihî bir bağlama
oturtarak incelemeleri bakımından da üzerinde durulmayı hak etmektedir. Her iki romancı da
salgın hastalık konusunu tarihî bir dönem içerisinde; polisiyeden gerilime, postmodernizmden
aksiyona kadar uzanan bir skala içerisinde betimlemeye çalışmıştır. Cehennem romanında, Dante
Alighieri’nin İlahi Komedya’sından ve Sandro Botticelli’nin Cehennem Haritası adlı tablosundan
esinlenilmiş; dünya nüfusunu azaltmaya yönelik bir salgınla karşı karşıya kalan simgebilimci
Robert Langdon’un mücadelesi konu edilmiştir. Veba Geceleri romanında ise Osmanlı Devleti’ne
bağlı hayalî bir yer olarak kurgulanan Minger Adası’nda, 1900-1901 yıllarında baş gösteren
veba salgınına karşı verilen mücadele işlenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Küresel Roman, Edebiyat-Tarih İlişkisi, Salgın, Tarihsel Kurgu, Postmodernizm.